You can find Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye quotes, Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Eğer ulusun yaşamı tehlikede değilse, savaş bir cinayettir. Türk ordusu, saldırı savaşları yapmak ve imparatorluklar kurmak için meydana gelmemiştir. Ordu yabancı çıkarların hizmetinde bir araç da olamaz."
Sayfa 112 - Alıntı: Horizont 2/1969, s. 18.Kitabı okudu
“Büyük Millet Meclisi hükümeti, milliyetçilik ruhu ile doludur. Bu hükümet gerçekçidir. Ulusu kayalara çarpan, bataklıklara gömen ve sonunda onu hayalci ülküler peşindeki çabalarla kurban ederek yok eden türden cinayetlerden kendini uzak tutan bir hükümettir." Bununla birlikte ulusal öncü güçler içinde Turancılık çok daha yaygındı ve Mustafa Kemal, Pantürkizmden uzaklaşmanın zorunlu olarak ortaya koyduğu iç politika sonuçlarına varmayı başarıncaya kadar büyük güçlükleri yenmek zorunda kalmıştı.
Atatürk, küçük halkların haklarını ayakları ile çiğneyen Mussolini'ye karşı duyduğu tiksintiyi hiç de saklamıyordu. Yabancı gazetecilerin karşısında şöyle dedi: “Bu kendini beğenmişlik dağının, masum Habeş 'yabanlarını' bir an bile duraksamadan yok edebilen, asker çizmesi giymiş bu sırtlanın dünyasında yaşamak zorunda kalmam üzücü değil midir?... Ben halkım için savaştım, ama her şeyden önce bu masum ‘yabanlar' için de savaştım."
Mustafa Kemal, Suriye'de yaptığı ilk birlik hizmeti sırasında Osmanlı hükümetinin uygulamalarını yaşayarak öğrendi. Askeri öğrencilerin coşkuyla tartıştıkları, kanlı gerçek karşısında donup kalıyordu. Durmadan bozulan bir yönetimin hizmetindeki Türk alayları, Arap köylerinde dolaşıyor, oralarda konaklıyor, halkın varını yoğunu yağma ediyor, yıkıma
En sonunda bu durum 1947'de Ankara'nın egemen çevrelerinin Kemal Atatürk'ün ilkelerinden kesinlikle vazgeçmesine ve Truman Doktrini çerçevesinde Amerikan Sermayesine bütün kapılarını açmasına kadar vardı.
Sultan halifenin, bütün hristiyanlara ve Avrupalılara karşı ''kutsal savaş'' hazırlığında olduğu düşüncesini demagojik bir ustalıkla yayıyorlardı. Din yobazlığı; uyuyan ulusal bilinci, toplumsal yoksulluk üzerinde düşünmeyi insanların kafasından söküp atmalıydı.