Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye

Johannes Glasneck

Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye Sözleri ve Alıntıları

Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye sözleri ve alıntılarını, Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye kitap alıntılarını, Kemal Atatürk ve Çağdaş Türkiye en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mustafa Kemal Atatürk'ten
"Eğer ulusun yaşamı tehlikede değilse, savaş bir cinayettir. Türk ordusu, saldırı savaşları yapmak ve imparatorluklar kurmak için meydana gelmemiştir. Ordu yabancı çıkarların hizmetinde bir araç da olamaz."
Sayfa 112 - Alıntı: Horizont 2/1969, s. 18.Kitabı okudu
mustafa kemal paşa, 1922
“Büyük Millet Meclisi hükümeti, milliyetçilik ruhu ile doludur. Bu hükümet gerçekçidir. Ulusu kayalara çarpan, bataklıklara gömen ve sonunda onu hayalci ülküler peşindeki çabalarla kurban ederek yok eden türden cinayetlerden kendini uzak tutan bir hükümettir." Bununla birlikte ulusal öncü güçler içinde Turancılık çok daha yaygındı ve Mustafa Kemal, Pantürkizmden uzaklaşmanın zorunlu olarak ortaya koyduğu iç politika sonuçlarına varmayı başarıncaya kadar büyük güçlükleri yenmek zorunda kalmıştı.
Sayfa 252Kitabı okudu
Reklam
isyankâr general mustafa kemal
Hariciye Nazırına gitti ve ona başkomutanlığın iyimser raporlarinin düpedüz yalan olduğunu anlattı. Türkiye'nin bir fiyaskoya doğru gittiğini, en kısa zamanda ayrı bir barış antlaşması yapılması gerektiğini söyledi. Hariciye Nazırı ise, Enver Paşa'ya tam güveni olduğunu bildirdi. Mustafa Kemal'e, asker olarak eleştirilerini genelkurmaya iletmesini söyledi. Kemal, alaylı bir gülümseme ile nazıra şöyle dedi: “Genelkurmay, ilk iş olarak beni ordudan uzaklaştırmaya çalışan Alman askerî kurulundan başka bir şey değildir.” Birkaç gün sonra, nazırın, kabinede, kendisinin cezalandırılmasını istediğini işitti. Ancak bu, hükümet için çok tehlikeli bir şeydi. “Anafartalar Kahramanı”nın başkaldırışı, geniş bir kamuoyu tarafından öğrenilirse ne olurdu?
Atatürk, küçük halkların haklarını ayakları ile çiğneyen Mussolini'ye karşı duyduğu tiksintiyi hiç de saklamıyordu. Yabancı gazetecilerin karşısında şöyle dedi: “Bu kendini beğenmişlik dağının, masum Habeş 'yabanlarını' bir an bile duraksamadan yok edebilen, asker çizmesi giymiş bu sırtlanın dünyasında yaşamak zorunda kalmam üzücü değil midir?... Ben halkım için savaştım, ama her şeyden önce bu masum ‘yabanlar' için de savaştım."
Sayfa 266Kitabı okudu
Eyyy Macron sen kimsin ula !
Sultan halifenin, bütün hristiyanlara ve Avrupalılara karşı ''kutsal savaş'' hazırlığında olduğu düşüncesini demagojik bir ustalıkla yayıyorlardı. Din yobazlığı; uyuyan ulusal bilinci, toplumsal yoksulluk üzerinde düşünmeyi insanların kafasından söküp atmalıydı.
Atatürk'ün düşünce yapısı
Genç adamı daha önceleri bulanık bir duygu sarmıştı: Ayaklanmak, isyan etmek istiyordu. Şimdi bu duygudan besleniyor ve daha belirgin çizgiler kazanıyordu. Voltaire, ona, feodal din adamlarınin mutlakıyetin önemli bir güç dayanağı olduğunu ve bununla savaşılması gerektiğini öğretmişti. Montesquieu'nün “güçler dağılımı” ve hatta Rousseau'nun “halk özerkliği”, ona, Abdülhamid'in despotizmi karşısında ulaşılması gereken seçenekler olarak görünüyordu. Fransız aydınlanması, onu, halkın gizli duran gücüne ve eğitilebilirliğine inandırdı. Dünyayı gerçekçi olarak, mistik örtüsünden sıyırarak görmesini öğrendi.
Reklam
başbakan inönü 1937
"pantürkizmi olduğu gibi panislamizi de politikamızdan tamamen silkip attık"
Sayfa 252Kitabı okudu
Lenin ve Mustafa Kemal'in ortak düşmanları!
7 Kasım 1917'de Rus işçi ve köylüleri Sovyet İktidarını kurdular. Daha önce belirtildiği gibi, Sovyet Devleti, ilk kararında, ''barışa ilişkin kararname'' de, bütün savaşan halklardan ve hükümetlerden, toprak katımından ve koşullardan arıtılmış bir barış konusunda derhal görüşmelere girişilmesini istedi. Hemen ardından halk komiserleri konseyi, '' Rusya'nın ve Doğunun bütün müslüman emekçilerine'' bir çağrıda bulundu. Genç Sovyet Devleti, bu çağrıda, Rus çarlığının ele geçirme politikasını kesinlikle reddediyordu. İstanbul'un alınması konusunda devrik çarın yaptığı, yıkılan Kerenski'nin de onayladığı gizli antlaşmaların yırtıldığı ve yok edildiğini ilan ediyoruz. Rusya Cumhuriyet'i ve Hükümeti, halk komiserleri konseyi, yabancı ülkelerin ele geçirilmesine karşıdırlar. İstanbul, müslümanların elinde kalmalıdır. Türkiye'nin bölüşülmesine ilişkin antlaşmanın yırtıldığını ve yok edildiğini ilan ediyoruz.'' Çağrı, Doğu halklarının ayaklanmasını istedi ve onlara, dostlarının ve düşmanlarının kimler olduğunu açıkça gösterdi: ''Sizi boyunduruk altına alacak olanlar Rusya ve onun devrimci hükümeti değil, Avrupa emperyalizminin haydutları, yurdunuzu kendi 'sömürgesi' durumuna sokanlar, yağma edenler ve soyanlardır.''
araplar neden isyana meyilliydi¿
Mustafa Kemal, Suriye'de yaptığı ilk birlik hizmeti sırasında Osmanlı hükümetinin uygulamalarını yaşayarak öğrendi. Askeri öğrencilerin coşkuyla tartıştıkları, kanlı gerçek karşısında donup kalıyordu. Durmadan bozulan bir yönetimin hizmetindeki Türk alayları, Arap köylerinde dolaşıyor, oralarda konaklıyor, halkın varını yoğunu yağma ediyor, yıkıma
Sayfa 25 - onur yayınlarıKitabı okudu
3. Kolordu, Arnavutluk ayaklanmasını bastırdıktan sonra, kolordu subayları birlikte oturuyorlardı. Alman danışman, zaferin şerefine kadeh kaldırdı. Bunun üzerine Mustafa Kemal ayağa kalktı ve Alman danışmana şu karşılığı verdi: “Türk subayı olarak Arnavutluk'un teslim alınması gibi önemsiz bir olay için kadehimi kaldıramam. Bunu yaparsam, üzüntüden başka bir şey duymam. Kendi sınırları içinde kazandığı bir başarıdan dolayı Türk ordusu için, Osmanlı ordusu için değil -böyle bir şey yoktur-, kadeh kaldırılırsa benim buna üzülmem gerekir. Beni dinleyin, arkadaşlar! Osmanlı ordusunun değil, Türk ordusunun, Türk ulusunun bağımsızlığını kurtaracağı gün gelecektir. O zaman ordumuzun şerefine göğsümüz kabararak ve mutlulukla içeceğiz!"
Sayfa 36 - onur yayınlarıKitabı okudu
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.