Kemalistlerin Din Düşmanlığı

Mustafa Sabri Efendi

Quotes

See All
Gelde anlat şimdi kemalistlere :)
Türk şairi" namıyla yad olunan idmanlı bir dalkavuk Mehmed Emin Yurdakul da Mustafa Kemal'in heykelinin resm-i küşadı (açılış töreni) günü okuduğu manzumesinde şöyle yaltaklanıyor: Uçurum önünde koca dünyayı Avuçla tutarak kurtaran sensin Bu asra sığmayan ruhtan belli ki Sen yıkmak ve yapmak için gelensin Irkımın binlerce yıl beklediği İlk doğan münci (kurtarıcı) peygamber sensin.
Ne garip haldir ki, Türkiye'nin bu yeni dahisinin Müslümanlıktan çıkmak ve bütün Türkleri de çıkarmak için bu kadar çabalamasına karşı bir takım sersem ve sırnaşık Müslümanlar hala kendisinin yakasını bırakmıyorlar.
Sayfa 53 - ahbeeeessssKitabı okudu
Reklam
İnsanların arkasında bunca yükü taşımakla temin-i maişet ettiği (geçimini sağladığı) dünyamızda kadının yüzündeki peçeyi bir yük addedenlerin maksadı namahrem kadınlarla yüz göz olmaktır. Bu onlarca bir ihtiyac-ı zamani ve belki ihtiyac-ı şehevanidir.
Şapkanın tabii halde secdeye mani olan çepeçevre kenarlarını ve en azından cephe üzerine gelen siperlerini çıkasıca gözleri görmüyor mu?
Bir adam istemedikçe onu kim dinden çıkarabilir miş ? :)
Sanki hata ederse ne olacak? Dinden mi çıkacak? Yağma yok. Dinden çıkmak öyle eski hocaların anlattığı gibi şimdi kolay değil. Bir adam kendi istemedikçe onu kim dinden çıkarabilirmiş? İşte Cemal Hoca (!)da öyle diyor Evet, kimse çıkaramaz, lakin dine karşı terbiyesini takınmaya mecburiyet hissetmeyerek de zorla Müslüman kalmak ve adeta dinin başına bela olmak isteyeni Allah da çıkarmaz mı acaba? Bana kalırsa dinden çkmak korkusunu ceffe'l-kalem (bir kalemde) ilga eden asrilerin muradını beri taraftaki gafil Müslümanlar iyi anlamıyorlar. Dinden çıkmaktan korkmamanın manası; kolay kolay çıkılmadığından değil, çıkılsa da sanki ne lazım gelir, ne kaybedilmiş olur tarzında bir korkusuzluk ve bir nevi asırlık şecaati (yiğitliği) iktisab etmektir, onun için dini tepe tepe kullanırsın, din beni terk etse bile ben onun yakasını bırakmam dersin, hele o kadar nazlanmasın! Dinin bana ihtiyacı benim ona ihtiyacımdan ziyadedir dersin, din, eski kafalı şaşkın hocalar gibi değildir, milyonlarca Müslümanları elinden çıkarmak ister mi? dersin, el-hasıl ne olsa diyebilirsin. Çünki dinin bugün murakabı (denetleyeni) yoktur. Mahlul (boş) bir arsa gibi herkes onun üzerinde futbol oynamak hakkına maliktir.
Mustafa hoca sakin.
Geçen gün Türkiye gazetelerinde Diyanet İşleri Riyaseti (Başkanlığı) tarafından tertip edilmiş Türkçe hutbeler meyanında müdafaa-i vatan (vatan savunması) mevzuuna ait bir hutbe gördüm. Bunda "Düşmanlara karşı elinizden gelen her kuvveti hazırlayın!" mealinde bulunan "Ve ei'ddü lehüm mestetatüm min kuvvetin" ayet-i kerimesine istinad edilerek mezkur ayet-i kerimenin muhtevi olduğu nüket (nükteler) ve işaretden uzun uzadıya bahsediliyordu. Fakat hutbeyi tertip eden bu yüksek anlayışlı alçak alimler, ayetteki hitabın Müslümanlara ve hükümet-i İslamiyeye ait olduğunu ve dinsiz, laik Ankara hükümetinin bununla memur ve muhatap olamayacağını niye düşünmemişler? Dinsiz Ankara hükümeti Müslüman dininin Kitabında mensubinine tevcih ettiği (mensuplarına yönelttiği) emirleri kendi üzerine almak hakkına haiz değildir. O, Müslümanlığın düşmanları tarafındadır. Binaenaleyh ayet-i kerime mucibince kuvveti ve silahı o hazırlayacak değil, belki Müslüman kuvveti ve silahı onun kendisine karşı hazırlanacaktır. Şu halde demek ki dinsiz Diyanet İşleri Riyaseti ayetin manasını utanmadan ve Allah'tan korkmadan aksine kalp ediyor (çeviriyor) ve adeta Müslüman dininin harp planını düşmanlarına teslim etmek denaetinde (alçaklığında) bulunuyor.
Reklam
Başka memleketlerin dinsizleri yalancılıkta ve sahtekarlıkta Türkiye dinsizlerine yetişememekle beraber bunların dindar Türk milletine oynadıkları çeşitli oyunda muzaffer olmalarının sırrını kendilerinin büyüklüğünde aramaktan ise milletin küçüklüğünde aramak daha doğru olur.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.