Kemalizm Quotes

You can find Kemalizm quotes, Kemalizm book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kemalizm sözcüğü, belirli bir sistemi göstermek için, bilimsel anlamda alınmış bir deyim değil, belki, arasıra yeni Türkiye’nin devrim, ilerleme ve yenilşeme devinimlerini toplu bir bi­çimde anlatmak amacı ile genel bir deyim olarak kullanılmakta idi. Ancak ona, gerçek kavramı, belirli bir sistemi anlatan, Rasizm, Bolşevizm, Sosyalizm, Komünizm, Solidarizm, Komünizm, Solida­rizm, Faşizm v.b... gibi sonu “izm”le biten deyimler için olduğu gibi, özel ve özelliği içeren düşünceler ve ilkeler üzerine kurulu bir rejim anlamı, hiçbir zaman verilmemiştir.
Reklam
Her ne kadar Kemalist rejimine hiç olmazsa imgesinde, düşünde kavuşmak onuruna erişen Ziya Gökalp, Türk uygarlık tarihini yaz­ maya kesin karar vermişti ama tam gelişme aşamasında iken öldüğün­ den bu tarihin ancak birinci cildini bitirebilmiştir. İşte, Türk uygarlık tarihinin bu birinci cildinde bizi uğraştıran bilmecenin anahtarını bu­luyoruz. Orada şu satırları okuyoruz: “Türk ulusu başka uluslara benzemezdi. Başına bir kahraman gelirse, siyasada ve uygarlıkta birdenbire parlar, siyasa ve uygar­ lık düzeyi birdenbire yükselirdi. Başında bir kahraman bulun­ mazsa parçalanmaya ve çözülmeye başlardı. Çöküş başlayınca da bir an içinde sönüp giderdi.”
Kemalizm devrimcidir, çünkü aşamalı yenileşme ve gelişme yan­daşı olmak isteyen “Jön Türk ” meşrutiyet rejimi durumu düzeltece­ği yerde daha kötüleştirmiştir. Genç Türkiye, düşmanı birçok kez eli­ne geçirmişti, onu bir vuruşta öldürebilirdi; fakat ondan aşama aşama kurtulmayı yeğlemiş ve böylece onun dirilmesine ve eskisinden daha şiddetle yeniden saldırmasına olanak vermiştir.
Sayfa 278Kitabı okudu
Kemalizm, batıya doğru yol alırken, demokratik rejimi benimser­ ken, gözü kapalı yürümek istememiştir; yoksulluk karşısında bir vam ­ pir gibi dikilen kapitalizmin korkunç görüntüsünü çok açık görmüş­tür; “Ulusu kapitalizmin tutsaklığına düşürecek olduktan sonra, siya­ sal tutsaklıktan kurtarmak neye yarar?” demiştir.
Sayfa 228Kitabı okudu
Ben pek liberal görmüyorum, varsa bile çok az vardır.
Kemalizm liberal midir? Evet, çünkü iliklerine kadar Cumhuriyet­çidir ve temel ilkesi sınıf ayrımı gözetmeksizin tüm ulus bireylerinin bolluk içinde olmaları ve gelişmeleridir. Gerçi, uygulama alanında bi­reyin özgürlüğü sınırlıdır. Devlet karışması, ulus eylemlerinin her bö­lümünü kapsar.
Sayfa 207Kitabı okudu
Reklam
Devletin ekonomik yaşama karışması yalnız sanayiye özgü olmayıp tarımı da kapsar. İktisat Bakanı Celal Bayar söylevlerinin birinde yaklaşık olarak: “Tarım ve sanayi ulusal ekonomimizin iki kanadıdır. Yukarıya doğru uçmak için her iki kanadın uyumla çarpması zorunludur. ”
Sayfa 247Kitabı okudu
Pek çok konuşmacılar arka arkaya kürsüye çıktılar ve tümü aynı alanda bilimsel tezler ileri sürdüler. Bir tek falso ses işitildi. Bu, 1908 meşrutiyet rejimini kuran eski İttihat ve Terakki’nin belli başlı ileri gelenlerinden Hüseyin Cahit’in teziydi. Hüseyin Cahit, Türk dili­nin düzeltimesi yolunda yapılan çalışmayı onaylamakla birlikte şu çe­kinceyi ileri sürmüştü: “Yazı dilinden yabancı sözcükleri atarak yerine Türkçe sözcükler koymak görevini hiçbir kurul üstelenemez. Çünkü sözünü dinlet­ mek olanağı yoktur. Bu iş bütünüyle kişiseldir. Daha doğrusu kişi­ sellik dışıdır. Dilin doğal gelişiminin sonucu olarak oluşacaktır. Bir Akademi, yazı ve konuşma dilinin her zaman arkasından yürür. Ye­ niliklere Akademi önayak olamaz. O, dilde, ancak düzenleyici ve ko­ruyucu bir güçtür.”
Sayfa 173Kitabı okudu
Halk Partisi Genel Sekreteri, Dördüncü parti Kongresi’nde, programım çözümlemek üzere söylediği söylevde, örnek olarak demokrasi davasını ileri sürmüş ve bu konuda şu sözleri söylemişti: “Demokrasi bir dogma, bir ayet değildir. Bir ruh, bir espri ve bir anlamdır. Yapılan işler us denilen bir süzgeçten geçirildikten sonra, ortam denilen bir gereğe uydurulduktan sonra uygalanırsa yarar sağ­ lanır, kök tutar. Zigana dağının üzerine portakal ağacı dikilmez. Biz, filan ulus ve yahut filan yerde böyle yapmışlar biz de aynını uygula­ yalım diyenlerden değiliz. Biz ülkemize uygun olan ulus işine elvere­ ni uygularız. Ve ulus işlerinde öykünme ve dış görüşle beğendirme yerine yaşama uygun yolları doğru buluruz.” Bundan daha açık, daha özlü bir anlatım
” Bismarch “her ulus gizli gizli kaynayan bir ihtilal duru­ mundadır. Bu ihtilal, bazı etkenlerin etkisiyle patlar ve yüzeye çıkar” derdi. İhtilal, düzeni yıkıma uğratır, konulmuş yasaları ve toplumsal disiplinleri yıkar ve konuşan hayvan, geçici bir özgürlüğe kavuşur. İş­te insan böylece ilkel durumuna, kalkış noktasına geri dönmüş olur. Tümümüzün, içimizde taşıdığımız vahşet durumuna dönmek olasılığı bir gerçek olur.
Reklam
Kemalizm sağ ve sol formüllerinin dar çerçevesi içine alınamaz!
Amerikan Mandasını savunanların iddiası;
"Biz kendi kendimizi yönetemeyiz. Yüzyıllık geçmişimiz bunu ka­nıtlar. Borç gırtlağımızda, elimizdeki doğal varsıllıkları işletecek ve değerlendirecek araçlara sahip değiliz. Amerika korumasına gire­lim, çöken imparatorluğunun kalıtını paylaşmakla uğraşmakta olan üstün gelmiş bulunan devletlerin pençesinden bu yolla kurtulmuş oluruz. Doğal varsıllıklarımızı işletmek için buyruğumuza milyon­larca dolar verirler v.b...”
Sayfa 275Kitabı okudu
Rejimin bu olumlu gerçekçiliğinin göze görünür başka bir noktası da, küçük büyük batı devletlerine örnek olması gereken barışseverlik siyasasıdır. İsmet İnönü, Lozan’dan döndükten sonra Başbakanlığı üstlenir üstlenmez, Büyük Millet Meclisi kürsüsünden, hükümetinin başlıca hedefinin, barışın güçlendirilmesini sağlamak olacağını açıklamış ve “bütün komşularımızla, kendileri ile antlaşmalar yaptığımız bü­ tün ülkelerle ve bizimle henüz antlaşma yapmamış olanlarla, iç­ten dostluk bağlarını güçlendirmeye bütün olanaklarımızla ve bü­ tün gücümüzle çalışacağız” demişti.
Sayfa 186Kitabı okudu
Ankara, geri dönüp saldırıya geçmek için pusu kurmuş, olanak kollayan teok­rasi ve şeriat ile onun ardından giden mutlakiyetçiliğin olası bir saldı­rısına karşı, yeni Türk demokrasisinin sığındığı bir çeşit kale olmuş­ tur.
Sayfa 112Kitabı okudu
Demokrasi bir dogma, bir ayet değildir. Bir ruh, bir espri ve bir anlamdır.
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.