Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasında Türk Kadını I

Bernard Caporal

Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasında Türk Kadını I Gönderileri

Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasında Türk Kadını I kitaplarını, Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasında Türk Kadını I sözleri ve alıntılarını, Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasında Türk Kadını I yazarlarını, Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasında Türk Kadını I yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eşini aldatmanın çok uzağında bu­lunan gelişmiş bir kadın, kuşkucu ya da kıskanç bir kocaya zor katlanacaktır.
Sayfa 77
“Anaların bugün­kü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit de­ğildir. Bugünün anaları için evsafı lazimeyi haiz (gerekli ni­telikleri taşıyan) evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak, pek çok yüksek evsafın ha­mili olmağa mütevakkıftır (pek çok nitelikleri gerektirir). Bi­naenaleyh, kadınlarımız, hatta erkeklerden daha çok münevver, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmağa mecburdurlar. Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olma­lıdırlar.”
Sayfa 13
Reklam
Şimdi de yapılmak istenen pek farklı değil:)
"Reform hareketlerine karşı kara bir gericilik doğmak üzereydi. Hatta Ankara'da, 1921'de, Kemalist Eğitim Bakanı 400 kadar medreseyi yeniden açıyor ve İslam dininin ruhuna aykırı olduğu gerekçesiyle devlet; okullardan resim dersini kaldırıyordu"
Kadın evlenmekle, kocasının ailesinde yaşamak için kendi ailesini terk ediyordu. Birçok bakımlardan o, burada bir yabancı olarak kalıyordu. Kocasının ailesiyle bütünleşmesi çocukları sayesinde mümkün olabiliyordu. Kısırlık en büyük kusur doğuruyordu; bir kadın için kısırlık hiç istenmeyecek en kötü durumdu. Gerçekten, her şeyden öne çoğalmak ve üremek için evleniliyordu; evliliğin temel amacı buydu. Sevgi bir olasılıkla, sonradan doğuyordu. Koca, önce karısına değil, ona verdiği çocuklara bağlanıyordu. Kocasına çocuk veremeyen kadın daha çok babasının evine gönderilirdi, ya da kocasının ikinci bir kadın almasını kabul etmeliydi.
Kadın, artık bir eşya gibi görülmemeli, bir eşya işlemi görmemeliydi.
Erkekler, güçlerini kullanarak Tanrılarından aldıkları buyruğu çarpıttılar ve kadını aşağıladlar (...); kadının ruhu bundan küçük düştü, küçüldü, kadının töresi zayıfladı, kadınların dini bundan gitgide azaldı ve kadın insanlık değerinden yitirdi. Kadınlar böylece kümes hayvanlarına ya da başıboş dolaşan sürülere benzediler (...). Daha sonra, erkek çocukların ve kızların eğitimleri kötüleşti, toplumsal bozulma ve çürüme, bireylerden bizzat gruplara geçti, oradan da tüm ailelere, akrabalara, kabilelere ve halkın tümüne bulaştı.
Reklam
Halide Edip, daha önceden de bu aynı kadın erkek eşitliğini savunan makaleler ve yazılar yayımlamıştı. Bu onun ölümle tehdit edilmesine bile neden olmuştu ; bazı tutucu kesimler bu tür sorunların, hele kadınlar tarafından, ele alınmasına kesin biçimde karşı çıkıyordu.
50 lira demeyin üstünde ilk kadın romancı var.
Fatma Aliye'ye gelince o da, Şemsettin Sami'den birkaç yıl sonra yazmaya başlayacaktır. Ahmet Cevdet Paşa'nın kızı olan Fatma Aliye, Osmanlı İmparatorluğu'nda, zamanın en çok tanınmış kadınlarından biriydi. Eserlerinden bazıları Arapçaya ve Fransızcaya çevrilmişti. Zaten, çocukluğunda kendi kendine ve gizlice öğrendiği Fransızcayı iyi biliyordu.
Erkekler, güçlerini kullanarak Tanrılarından aldıkları buyruğu çarpıttılar ve kadını aşağıladlar (...); kadının ruhu bundan küçük düştü, küçüldü, kadının töresi zayıfladı, kadınların dini bundan gitgide azaldı ve kadın insanlık değerinden yitirdi. Kadınlar böylece kümes hayvanlarına ya da başıboş dolaşan sürülere benzediler (...). Daha sonra, erkek çocukların ve kızların eğitimleri kötüleşti, toplumsal bozulma ve çürüme, bireylerden bizzat gruplara geçti, oradan da tüm ailelere, akrabalara, kabilelere ve halkın tümüne bulaştı
İslamın ilkeleri ona (kadına) "toplumsal yaşamda ayrıcalıklı bir orun (mevki)" öngörüyordu (56). Eğer kadın, haklarını tanımıyor, bilmiyorsa, bu, dini kötüye kullanan erkek yüzündendir
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.