Kendinden Öte Bir Yol
Salih ÖzaytürkKendinden Öte Bir Yol Gönderileri
Kendinden Öte Bir Yol kitaplarını, Kendinden Öte Bir Yol sözleri ve alıntılarını, Kendinden Öte Bir Yol yazarlarını, Kendinden Öte Bir Yol yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam!"
Sayfa 153 - Timaş Yayınları
Önemli olan imkânlar değildir. Yapılması gerekenleri yaparak yola devam edebilmektir.
Sayfa 148 - Timaş Yayınları
Şehir yaşantıları ise yitik hayatlardır.
Sayfa 145 - Timaş Yayınları
İmkânlar Ne Kadar İmkânsız?
Sayfa 145 - Timaş Yayınları
Öfkeyle hareket etmek kolay, öfkeyi yutarak sabrı tercih etmek zordur mutlaka.
Sayfa 143 - Timaş Yayınları
Aradığımız gerçek, kaçtığımız 'zorluğun' içerisinde saklıdır.
Sayfa 143 - Timaş Yayınları
İnşirâh Suresi, 5-6
Oysa bu hayatı Yaratan, kolaylığı zorluğun içerisine koymuştur.
Sayfa 143 - Timaş Yayınları
A'la Suresi, 16-17
"Siz gerçeklerinizi dünya hayatı üzerine bina ediyorsunuz. Ahiret hayatı ise kesinlikle hayırlı ve gerçek anlamda bakîdir."
Sayfa 142 - Timaş Yayınları
Habil'in öfkelenen Kabil'e Verdiği Cevap
"Sen beni öldürmek için ellerini bana uzatsan bile, ben seni öldürmek için asla sana ellerimi uzatmam."
Sayfa 141 - Timaş Yayınları
Yani, bu dünya, bizim açımızdan 'imtihan ve mühlet' yeriydi
Sayfa 140 - Timaş Yayınları
Biliyordum ki ben O'nu terk etmediğim sürece, O beni terk etmeyecektir.
Sayfa 138 - Timaş Yayınları
İmandan süzülen bir mana ile insanda hayat bulan hayâ, aynı zamanda hayatın da garantisi idi.
Sayfa 136 - Timaş Yayınları
"Bu ahir zamanın hırçın yüzünün arkasında küçük cenazeler misali açık saçık fotoğrafların rolü pek azimdir"
Sayfa 133 - Timaş Yayınları
Dünya gerçekte doyma diyarı değildi, nimetlerini tadarak ikram eden Zat'ı tanımak, gideceğimiz diyar hakkında içsel bir yakınlık oluşturmak için var edilmişti. Oysa reklâmlarda dünya, gerçeğin kendisi olarak sunuluyordu. Reklâmı yapılan şey ise mutluluk için insanın mutlaka ulaşması gereken yegâne gerçek olarak yansıtılıyordu. Bir taraftan, hazıra yönelik isteklerde ciddî bir tahrik ve zihinlere böyle olması gerektiğine dair ciddî bir telkin vardı. Diğer taraftan, imkânları kısıtlı olan insanların imkânını arttırmak için hiçbir şey yapılmıyordu. Zaten dünyayı yutsa doyma imkânı olmayan arzularımız karşısında her türlü imkân kısıtlıydı.
Sayfa 132 - Timaş Yayınları