Kendine Ait Bir Oda yorumları ve incelemelerini, Kendine Ait Bir Oda kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Kendine Ait Bir Oda puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çeviri hatası bulunmuyorsa korkarım ki Virginia halasını öldürmüş olabilir. Sayfa 42’de şöyle bir kesit bulunuyor. “Toplum, yalnızca adını paylaştığım bir halanın bıraktığı belirli sayıdaki kağıt parçaları karşılığında bana, yatacak yer ve yatak, kahve ve tavuk veriyor. Halam Mary Beton'ın Bombay'da hava almak için çıktığı gezintide
Bu terim aslında bir eksiklik, eksik olan bir çözümün maddi ve mecazi tasviri, bir sembolü... Öyle bir tasvir ki içinde kadınların finansal bağımsızlıklarını kazanması, erkeklere bağımlı olmadan entelektüel ve sanatsal çabalarını sürdürmesi, fırsat eşitliği var. Yeteneklerin keşfedileceği, kendiliğin özgürce ifade edilebileceği, düşüncelerin
Yazar kadınlar ve bu zamana kadar toplumsal, ekonomik, psikolojik ve akla gelebilecek insanı anlatan hangi gruplandırma(görmesini bilene) varsa hepsinde ne kadar haksızlığa uğradığından bahsediyor. Aslında ana konu sadece bu değil ama ben buna değinmek istiyorum. Farkındalığım vardı bu konuda fakat güçlü bir kadının düşüncelerinden okumak beni hem kıvançla hem de utançla doldurdu. Kıvancım her zorluğa rağmen başarabilen kadınların olması utancım ise yazarın 100 yıl önce yazdığı ve insanlık tarihinin varlığından beri süregelen sorunun hâlâ göze batar şekilde toplumumuzda mevcut olması. Birazcık insandan anlayabilen ve insan olduğunu düşünen kim varsa kadınların önemini ve değerini bilmeli. Fazlasıyla içerliyorum bu konuya çünkü çevremde çok karşılaşıyorum karşı cinse haksızlığa. İnsana ne erkek ne kadın gözüyle bakmamaya çalışan, sadece insan olarak anlam yüklemeye çalışan birisi olarak artık kadınlara obje veya hükmedilecek bir varlık gözüyle bakılmamasını şiddetle söylüyorum. Yazarın yazılarında okuduğumuz ve okurken başka farkındalıklara vardığım sonuçlar belki de hayal edebileceğimizin milyonda biridir. Ne görmediğimiz ne duymadığımız kadın ötekileştirmeleri ve zulümleri olduğunu hayal bile etmek istemiyorum. Yazılarda bahsedilen belki de bazı sorunlara göre en insancıl en insana yakın olanları..
Yaşamın anlamı bu kadar basit değerlerle algılanmamalı. İnsan kutsal bir varlık. Erkek, kadın veya başka bir kalıpla sınırlandırmadan sadece insanlığa değer vererek yaşayabildiğimiz özgür bir dünya umuduyla.. Esen kalın !
Kitap hakkında şöyle diyebilirmiyiz. “Feminizm” ama erkek düşmanı olmadan erkekler tarafından yıllarca hor görülen, ezilen kendi dünyalarında hapsedilmiş/hapsedilmeye mahkum bırakılmış yaşayan kişiler olarak. Ama bir kadının erkekler kadar yaşam içinde söz sahibi olduğunu belli eden ve vurgulayan bir eser olmuş. Aklıma kitabı bitirdiğimde şu sözler geldi( nerde duydum veya nerde okudum hatırlamıyorum.)
“Önceki yıllarda erkekler avlanmaya çıkarken kadınlarını mağaranın en uç noktasında saklarlarmış akşama erkek avlanıp ne getirirse ( tavşan,sincap,kuş vs) onu hazırlar yerlermiş tabi zaman sonra kadınlar mağaralar çıkıp (ceylan,geyik,fil vs) avlanıp getirmeye başladıktan sonra erkekler kadınların üzerinde daha fazla otoriter kurmaya çalışmışlar. Ve bazı yobaz kişiler bu konuda halen devam ediyorlar…
Ruhumun kadın yanlarını,varlığının değerini böyle güzel anımsatan yüreğine teşekkür ederim. Evren bir tohumdan ağaca yükselen muhteşem bir enerjinin içinde. Biz kız çocukları da bu tohumları sevgiyle koruyan etrafa saçan ılık demetleri gibiyiz..
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Kırmızı Kedi Yayınları · 201938,4bin okunma
Gerçekten konu ile ilgili farklı bir bakış açısı edinebilmek adına okunmalı yazar salt bir feminist düşünceyle yazmamış bunu bitirdiğinizde kesinlikle anlayacaksınız eğer öyle düşünmüyorsanız bu kitabı sindirip tekrar okumalısınız, özümseyenler de tekrar okumalıdır diye düşünüyorum nitekim ben öyle yapacağım.
