Kendine Bakma Kitabı

Cem Mumcu

Kendine Bakma Kitabı Quotes

You can find Kendine Bakma Kitabı quotes, Kendine Bakma Kitabı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
#Günaydın
“Senin kolunu bırakmamdan korkmanı, senin kolunu tutamamaktan korkmamı seviyorum. İstersem gidebilme gücümü, istersen gidebilme gücünü ve bu güç bizdeyken gitmemelerimizi seviyorum.”
“Aynadan kırık bir parça uzatsam okura, bakarmı acaba, eli kesilir mi?”
Reklam
“Geçici çözümler ve çarelerle ruhlarınızı makyajlayın.”
“ Umursamazlığı, kayıtsızlığı, arzu etmeyişi, heyecansızlığı ‘cool’ bulmaya başladık.”
İsteklerin asıl arzularına ne kadar hizmet ediyor? Her yerde kendin varsın. Baksana. Görsene. Düşünsene, hissetsene... Canının yanmasına izin versene. Ne iyi gelir sana!
Reklam
Kelimeler, zihni, dolayısıyla insanı biçimlendirir; bireyin nasıl bir insa olacağını, kendisine, doğaya ve diğer insanlara nasıl bakıp, nasıl ilişki kuracağına yön verir.
Melankoli, kapkara bir kepçedir. Kendi derinlerimize daldırdığımız kapkara bir kepçe. Ama yukarı çıkardığımız balçık kendi hamurumuza eklenir. Eğer çıkanikdiysek karanlıktan iyi bile gelir. İnsan ki; kendi aynasında büyüdükçe küçülür, küçüldükçe büyür. Onun için Ahmet Haşim, "Melali anlamayan bir nesne aşina değiliz. " der. Hüzün acılı ama erdemlidir çünkü.
Yeni bir ayakkabı almak da var. Ve o ayakkabıyla gidilecek henüz bilmediğin geleceğin. Eğilerek yürürsen böcekler var. Böceklerde koca bir hayat, acayip renkler, senin bilmediğin belki binlerce yeni bilgi ve hikâye. Korkuyorsan böceklerden, senin korkun da var. Belki tüm yaşamını ve ölümü nasıl karşılayacağını o korkuda görebilirsin. Eğilirsen belki de görmeye başlarsın.
Zaten hangi delilik kendi akışının önüne geçebilir ki? Geçse delilik mi olur?
Reklam
O "an"larda kendi ayaklarımıza bakar mıyız bizi nereye götürüyorlar diye? Ve onlar gerçekten, "Kendi" ayaklarımız mıdır? Oysa gittiğimiz yön bizim olacaktır istesek de istemesek de.
Demlerle demlediğiniz bu hayata, "Hayatım" diyerek onu size ait kılın önce.
korkudur ıskalatan, sığ sularda yüzdüğünü sandıran
Sözünü ettiğim erkek tipolojisi özellikle büyük şehirlerde bir salgın gibi çoğalıyor; kaslarını geliştirmek, bol para kazanmak, sıkı bir araba sahibi olmak gibi güçlerini ispatlayacak bir çok şeye sahipler ya da sahip olunca güçlü olacaklarını sanıyorlar. Ama aşık olamayacak ya da aşkı yaşayamayacak kadar korkaklar! Aslında korktukları, sabit bir ilişkide sıkışık kalmakla ilgili. Çünkü sabit bir ilişki içinde olmak başka kadınlarla olma olasılığını yok ediyor. Bu korku o kadar derinden derine işliyor ki, bir gün aşık olsalar bile o kadını istemeyecekleri ve başka kadınları arzu edecekleri zamanı, şimdiden kalbiyle yaşıyorlar. Bu tiplerin İngilizce bilenleri sıklıkla, commitment vermek commited olmak istemiyorum gibi bir ifade kullanıyorlar. Korkuyorum demiyorlar,öyle bir şeyler söylüyorlar. Oysa yaşadığımız an dışında duygularımızla ilgili hiç bir garanti veremeyiz. Beğenilerimiz, arzularımız değişebilir tabii ki. Bu biz erkekler kadar, karşımızdaki kadın için de geçerli. Peki duygularım değişirse, ne yapacağım diyorlar; bu sorularının altında korku var. Bir gün onu istemezsem, nasıl söyleyeceğim, öyle mi? Korkaksın o zaman! Bu sorular güçlü gibi görünen kişinin, ne kadar güçsüz ve korkak olduğunu gösterir! Oysa, gidebilme özgürlüğünü hissettiğimiz yerde kalmaktır güzel olan. Bu özgürlüğü bize kim verir, kimse veremez. Elimizden alan ise, kendi korkularımızdır.
storytel:00:45:20sn
Oysa gidebilme özgürlüğünü hissettiğimiz yerde kalmaktır güzel olan.
Zaten aşk dediğin, onu "o" sanmak, ondan "o" na ulaşmak, onu "o" yapmak değil mi? Kendinin ötesinde bir öteye uzanmak değil mi?
333 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.