Yazarla ilk kitabı olan ‘Kendin Olmanın Dayanılmaz Hafifliği’ kitabıyla tanışmıştım ve bu kitabı bence tam bir ‘başucu kitabı’ niteliğindeydi. Kendine Yabancı ise benzer düşünceleri kurgusal olarak hazırlanmış 10 seans öyküsünün içinden ve nispeten daha sınırlı olarak veriyor. Bu öyküleri okurken hemen herkes kendi hayatından pek çok unsur bulabilir çünkü en son da yazarın da ifade ettiği gibi bu öyküler öfke , hayal kırıklığı , mutluluk , suçluluk , borçlululuk , travma , kaybolmuşluk ve nice insani deneyim ve bu durumlara karşı girilen binbir çeşit hâl üzerine kurgulanmış. Kitapta sevdiğim özelliklerden birisi de danışanı dinlerken terapistin kafasından geçenleri de okuyor olmaktı. Dili ve anlaşılabilirliği açısından oldukça akıcı ve kolay bir kitaptı. Terapi hikayeleri okumayı seven birisi keyif alır ve kendine de ‘pay’ çıkarır diye düşünüyorum. Ek olarak yazarın ‘terapi’yi tanımlama şekli çok hoşuma gitti. İki ayrı seansın içinden aldığım bu kısımları da ekleyerek incelememi sonlandırıyorum ;
‘Terapi , danışanın kendi öyküsüne bir daha bir daha dönüp onu bulduğu parçalarla ilmek ilmek bir daha işlemesi , sahip çıkabileceği bir hâle getirmesidir.’
‘Terapi , (danışanların) bütün dağınıklıklarıyla kendilerini ifşa edecekleri , dağıttıkça toplayacakları bir yerdir.’