Cildinde alerji olan bir hasta düşünün. Doktor ona hem cildine sürmesi için merhem veriyor hem de hastalığın etken maddesini gidermek için şurup veriyor. Hasta sadece cildine merhem sürüyor ama şurubu içmiyor. Cildindeki alerji belirtilerini gideriyor ama hastalığın asıl etken maddesinden kurtulamıyor. Oysa cildine yansıyan belirtilerin kaynağı içerdeki etken madde olduğundan cildindeki alerjiden başı bir türlü kurtulamıyor. Kötülükler de böyledir; eğer kökleri kalpteyse onların belirtileri insanın dışa yansıyan davranış ve tutumlarında kendini açığa vurur. Bundan kurtulmak ancak kalbinde kökleşmiş duygusal ve ve dürtüsel zaafları terbiye ederek mümkündür.