Kendini Arayan İnsan

Seyyid Ahmet Arvasi

About Kendini Arayan İnsan

Kendini Arayan İnsan subject, statistics, prices and more here.

About

Çağımızın önemli ilim, ahlak ve fazilet insanlarından biri Seyit Ahmet Arvasi'dir. Çünkü Arvasi hoca, insanlığın ideolojik bataklıklar içerisinde çırpındığı bir dönemde, kendini yetiştirerek insanları, özellikle de Ülkücü gençleri aydınlatma yolunda durmadan çalışmış, fikir üretmiş, hep onların saadetleri için çırpınıp durmuştur. Arvasi hoca, fikir ve düşünce hayatının çeşitli uçurumlarında kol gezen ve okumayı seven gençlere el uzatarak, adeta onların koruyucu meleği olmuş, onların yerine fırtınaları göğüslemiş ve muhtemel sarsıntılara karşı daima tetikte beklemiştir. Arvasi hocanın kaleme aldığı eserlerini incelediğimizde bütün gayretinin imanlı bir gençlik yetişmesi olduğunu görürüz. Bunun için çırpınmış, bunun için kafa yormuş ve aramızdan ayrılana kadar da bu istikametini asla bozmamıştır. Bu hususta başkaları ikballer peşinde koşarken Arvasî hoca gözünü "Büyük ideale" dikmiş, bunun gerçekleşmesi için çaba sarf etmiştir. Arvasî hocayı yakından tanıyanlar bu çabanın asla normal bir çaba olmadığını da müşahede etmişlerdir. (Tanıtım Bülteninden)
Estimated Reading Time: 5 hrs. 11 min.Page Number: 183Publication Date: 2015First Publication Date: October 2001Publisher: Bilgeoğuz Yayınları
ISBN: 9786054200436Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 27.5
Erkek% 72.5
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Seyyid Ahmet Arvasi
Seyyid Ahmet ArvasiYazar · 37 books
Ahmet Arvasî (d. 15 Şubat 1932 - ö. 31 Aralık 1988) toplumbilimci, pedagog, yazar. Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde doğmuştur. Seyyid'tir. 56 yaşındayken, İstanbul'un Erenköy ilçesindeki evinde 31 Aralık 1988 - Saat: 11:00'da, daktilosu başında vefat etmiştir. Kökeni Arvaslar neslindendir. Atalarının Anadolu'ya gelişini kendisi şöyle anlatmaktadır: « ...Ailem "Arvasî" adı ile bilinir. 650 yıldan beri Anadolu'da yaşar. Orhan Gazi ile tanışan ceddim Hacı Kasım-ı Bağdadi adında bir zattır. Onun oğullarından biri Van Gölü'nün güneyine (Arvas Köyüne) yerleşmiştir. Biz ondan türemiş ve çoğalmışız... » "Arvasîler" olarak bilinen aile, Soyadı Kanunu'nun çıkmasıyla, "Arvasi" soyadını almıştır. Babası, Abdülhakim Arvasî'dir. Fakat, Necip Fazıl Kısakürek'in manevî hocası olarak bilinen Abdülhakim Arvasî ile aynı kişi değildir. Ahmet Arvasî'nin babası olan Abdülhakim Arvasi bu isim benzerliğini 18 Nisan 1980'de, Mehmet İlhan Bey'e yazmış olduğu bir mektupta şöyle anlatmaktadır: « Şu an Ankara'nın Bağlum nahiyesinde yatan S. Abdülhakim Arvasî hazretleri ile aynı ailedeniz. Kendileri aynı zamanda babamın da isim babalarıdır. Babama kendi adlarını vermişlerdir. » Hayatı Ailenin altı çocuğundan birincisi olan S.Ahmed Arvasî, ilköğretime Van'da başlayıp Doğubayazıt'ta tamamladı. Ortaokulu Erzurum'da okudu ve sonrasında Erzurum Erkek Öğretmen Okulu'nu bitirdi. 1952 yılında Konya'nın Doğanbeyli nahiyesinde ilkokul öğretmeni olarak göreve başlayan Arvasi, yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptı. Daha sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü -Pedagoji Bölümü'ne başladı ve buradan da 1958 yılında mezun oldu. Balıkesir, Bursa ve İstanbul'daki eğitim enstitülerinde hocalık yaptı. 1978 yılında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü'nden 24 arkadaşıyla birlikte siyasî amaçlar için sürgün edilen Arvasî, 1979 yılında emekli olmak zorunda kaldı. « Hayretle gördüm ki, bu ülkede Türk kelimesinden ürkenler var. Yine hayretle gördüm ki, bu ülkede İslam kelimesinden ürkenler var. Ve yine ürpererek gördüm ki, bu ülkede Türk ve İslamkelimelerinin yan yana gelmesinden dehşete kapılan kişi ve çevreler var. » (Seyyid Ahmet Arvasî) Emekli olduğu yıl, Milliyetçi Hareket Partisi Olağan Kongresi'nde "Genel İdare Kurulu Üyesi" sıfatıyla aktif siyasete atıldı. Diğer yandan çeşitli gazete ve dergilerde yazdı. Her gün Gazetesi'nde, "Türk-İslam Ülküsü" başlığı ile günlük makaleleri yayımlandı. 12 Eylül 1980 darbesine kadar partideki görevini ve yazılarını sürdürdü. Darbenin ardından Mamak Cezaevi'ne hapsedildi. Burada işkencelere maruz kaldı ve ilk kalp krizini burada geçirdi. Tahliye olduktan sonra ülkücü gazete ve dergilerde yazdı. Türkiye Gazetesi'nde Hasbihal başlığı ile makaleleri yayımlandı. Arvasî'nin Mamak'ta geçirdiği kalp krizini Alpaslan Türkeş şöyle anlatıyordu: « Tutukevinde geçirdiği kalp rahatsızlığı dolayısıyla Ankara mevki hastanesi'ne kaldırıldı. O gün, daha dün gibi hatırımdadır. Görevliler kendisini hastaneye gitmesi için aşağıya indirdiler. Biz, yukarıda kalmıştık. Odamın penceresinden dış kapının açıldığı merdivenleri görebiliyordum. Arvasî hocamızı hastaneye götürecek cankurtaran henüz gelmemişti. Ayakta bekleyecek hali yoktu, bitkin bir vaziyette taş merdivenlere oturarak cankurtaranın gelmesini bekledi. Yukarıdan askerlere seslendim. Bir binbaşı çıktı. Kendisine Arvasî Bey'in rahatsız olduğunu, bir sandalye getirilmesi için emir buyurulmasını rica ettim. Bu ricamdan sonra bir sandalye getirdiler. Daha sonra cankurtaran geldi ve uzaktan birbirimize el sallayarak ayrıldık, vedâlaştık. » Eserleri - Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz - Doğu Anadolu Gerçeği - Eğitim Sosyolojisi - Hasbihal (6 cilt) (Hasbihal, daha sonra konularına göre şu isimlerde yayınlanmıştır:) 1- Emperyalizmin Oyunları 2- Devletin Dini Olur mu 3- Kadın Erkek Üzerine 4- İnsanın Yalnızlığı. - İleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri - İnsan ve İnsan Ötesi - Kendini Arayan İnsan - Şiirlerim - Türk-İslâm Ülküsü (3 Cilt)