Selam Canlar
Bugün sizlere yine bir öykü kitabıyla geldim. Şu ara yayınevinden gerçekten muazzam diyebileceğim öyküler okudum. Bu da onlardan biri oldu. İlk olarak ismi ile dikkatimi çeken kitap, öykülerin bütünüyle beni etkisi altına aldı. Toplam on üç öyküden oluşuyor. Sizlere köy yaşantısı ve şehir yaşamını harmanlayan bir yanı var öykülerin. Ki kitabın kapağı da tam öykülere uygun tasarlanmış. Köy kısımlarını özellikle okurken hem hafif bir tebessüm ettim hemde duygulandım. Çünkü samimi olayların yanısıra zorluğu, geçim sıkıntısını, ölüm ve yaşam arasındaki çizgiyi çok güzel ele almıştı yazar. Benim severek okuduğum bir kitap oldu. Eminim öykü severler keyif alarak okuyacaktır.
Ölülerin geri gelmesi neden bu kadar yaşayanları ürkütür ki? Ölüler üzerine söylenenler, kurtlara atılan iftiraların aynısıdır. Kurtlar asla insan yememiştir. Ölülerde hiç insan öldürmemiştir insanın uydurduğuna inanması da ilginçtir.
Bir kalbe sahip olmak iyi olmak için yeterli midir? Sevgi dediğimiz şey alacak ve verecek ilişkisi içerisinde olduklarımıza karşı hissettiğimiz fukara bir duygu mudur?