You can find Kentlerimizin Adı Nereden Geliyor quotes, Kentlerimizin Adı Nereden Geliyor book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İç Anadolu'nu da bir il olan Eskişehir'in tarihi İlkçağ'a denk uzanır.Kentin MÖ. 7.yüzyılda Dorylaion adıyla Frigyalılar tarafından kurulduğu kabul edilir. Frigya Krallığının yıkılışın ardından kent ve yöre sırasıyla Lidya , Pers , Makedonya , Seleukos , Galatlar , Bergama Krallığı , Roma , Bizans , Arap , Selçuklu egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı.Kenti Selçuklular 1289'da Osmangazi'ye verdiler.Bir süre Karamanlı egemenliğinde kalan kent ,1.Murat tarafından tekrar Osmanlı egemenliğine katıldı.
MS.8 yüzyılda bir süre Dorylaion'a egemen olan Araplar kenti Duruliya,Druliya,Düriliya gibi adlarla andılar.Selçuklular döneminde 1182’den sonra savaşlar nedeniyle harap olan kentin 2 kilometre güneyinde yeni bir kent kuruldu.Dorylaion için kullanılagelen Eskişehir adı da bir süre sonra bütün kentin adı durumuna geldi.
Antik adı Eski Yunanca 'Ephesos', Latince 'Efhesus' olan 'kent' Türkçede 'Efes' şeklini almıştır. Kentin kimler tarafından ne zaman kurulduğu saptanamamıştır.
İonialılar tarafından Hitit devletinin son yıllarında, MÖ 11. yüzyılda kurulan 'İzmir' (MÖ 1055-1050) kentinin MÖ 800'lü yıllardan bu yana 'Smyrna' adıyla anılmaktadır. Bu kentte doğup yetişen ünlü Homeros'un yazdığına göre, 'Smyrna' adını Kıbrıs Kralı 'Kyniras'ın kızı 'Smyrna'dan almıştır. 'İzmir', ise yıllar boyu 'Smyrna'nın halk dilinde, özellikle Türkler döneminde aldığı şekildir. Kentin tarihi Hititlerden itibaren başlar. Frig, Lidya, Pers, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Roma, Bizans egemenliği ve uygarlıklarını yaşadı. İlk kez 1081'de bir Türk deniz komutanı olan Çaka Bey tarafından Türklerin eline geçti.
İstanbul'un ilçelerinden biri olan Beşiktaş'ın tarihi eski çağlara dayanır. Bizans dönemindeki bilinen ilk adı 'İasonion'du. Ardından sırasıyla şu adları aldı: 'Sergion', 'Daphne', 'Diplokionion' ve 'Gunella'. Kimi kaynaklara göre bu adlardan biri de Türkçesi 'Taş Bebek' demek olan 'Kune Petro' idi. Bu ad, Yakşı adında bir papazın Hz. İsa'ın çocukluğunda yıkandığına inanılan ve 'Beşik Taşı' diye anılan hamur teknesi biçimindeki bir taşı Kudüs'ten getirterek semtteki bir kiliseye koydurtmasıyla ünlendi. Ve semt de bu adla anıldı. Başka kimi kaynaklara göre de 'Barbaros Hayreddin Paşa (Yalısı günümüzdeki Deniz Müzesi'nin bulunduğu yerdeydi) gemilerini bağlamak amacıyla semtin iskele olarak kullanılan kıyısına 'beş tane taş direk' diktirtmiş, işte bundan dolayı da semte 'Beş Taş' adı verilmiş, bu ad, giderek 'Beşiktaş'a dönüşmüştür. Nitekim eski Beşiktaş semti yerlileri ve gerçek İstanbul şivesi ile konuşabilenler 'Beşiktaş' derlerken hala 'i' ve özellikle 'k' harfini belirsiz, çok hafif telaffuz ederek sözcüğü 'Beşitaş' gibi telaffuz ederler.
İlk adı 'Ziata Kalesi' anlamına 'Ziata Castelium' olan 'Harput' daha sonra (taş kale) anlamına 'Hartabirt', 'Harbert', 'Karbert' gibi adlarla da anıldı, bu ad giderek 'Harput'a dönüştü.
Kentin adı Eski Yunan ve Roma kaynaklarında 'Amida', İslam kaynaklarında 'Amid', Dede Korkut Kitabı'nda 'Hamid' olarak geçer. 'Bekr İbn Va'il' adlı göçebe Arap kabilesi, çevrede çokça dolaştığından Abbasiler 8. yüzyılda buralara 'ana bölge' anlamına 'Diyar-ı Bekr' adını verdiler. Ad giderek 'Diyarbekir'e dönüştü. Ve Osmanlı döneminde bu telaffuz şekliyle anıldı. Cumhuriyet'in ilanının ardından il konumuna getirilen 'Diyarbekir'in adı, 1937 yılında bir Bakanlar Kurulu kararıyla, il topraklarında zengin bakır madenlerinin bulunuşu göz önüne alınarak 'Diyarbakır'a dönüştürüldü.
Eski Farsça 'üzüm' anlamına gelen 'engür'den, kimilerine göre de Eski Yunancada 'koruk' anlamına gelen 'ank', Sanskritçede 'Kıvrıntı', 'Büklüm' anlamına gelen 'ankav'dan ya da Latincede 'çengel-kanca' demek olan 'Uncus'dan türediğini öne sürerler. Ayrıca, Frigya dilinde de 'Ank' diye bir sözcük vardır. Bu dilde 'Ank' 'engebeli-karışık' demektir. Kentin engebeli olduğuna bakılarak adını 'Ank'tan aldığını söyleyenler de vardır. Kimi kaynaklar da Galatlar, Mısır gemilerindeki savaş ganimeti ve zafer nişanesi olarak aldıkları 'çapaların adından' yeni topraklarına Ankyra (çapa) adını verdiler. Ünlü tarihçe Pausanias ise, "Phrygia kralı Midas tarafından bir gemi çabasının bulunduğu yere kuruldu." diye yazar.
Kent, Traklar tarafından 'Orestia' ya da 'Uskudama' adıyla kuruldu. Roma İmparatoru 'Hadrianus' kasaba statüsündeki yerleşimi bayındırlık hamleleriyle gelişmiş bir kente dönüştürdü (MS 123-124) ve kendi adından esinlenerek kente 'Hadrianapolis' adını verdi. Edirne, Türkler zamanında 'Edrinus', 'Endiriye', 'Edrine Bolu', 'Edrune' adlarıyla anıldıktan sonra, 16. yüzyıldan sonra bugünkü 'Edirne' şekli kentin değişmez adı oldu.