Özgürleşme Mekanı Olarak Eşikler Kentine Doğru

Kentsel Heterotopya

Stavros Stavrides

Kentsel Heterotopya Sözleri ve Alıntıları

Kentsel Heterotopya sözleri ve alıntılarını, Kentsel Heterotopya kitap alıntılarını, Kentsel Heterotopya en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bununla birlikte yerleşkeler yaratan insanların sınır çizmesinin tek nedeni, kendisini çevreleyen ortamın düşmanlığını hisseden bir topluluğu bu sınırlar içinde korumak değildir. Sınırlar aynı zamanda aşılmak için yaratılır. Sınırların geçilmesine, genellikle karmaşık bir nitelik arz eden bir dizi törensel eylem, sembolik jest ve hareket eşlik eder. İstila, sınırları aşmanın birçok olanaklı yolundan yalnızca birisidir: İnsan yalnızca “sınır koyan bir mahluk değil”, aynı zamanda “sınırları olmayan bir mahluktur” (Simmel 1997a, s.69).
Sayfa 13
Kişinin karşılıklı bir farkındalık edimiyle ötekiliğe yaklaşabilmesi için, dikkatli bir şekilde eşikte durması gerekir. Komşu bölgelerin hiçbirine ait olmayan bu geçiş bölgesindeki kişi anlar ki, köprü kurabilmek için aradaki mesafenin hissedilmesi zorunludur. Asimilasyon mesafenin yok edilmesinden kaynaklanırken, husumet bu mesafenin korunmasından ve arttırılmasından doğar. Karşılaşma, gerekli mesafenin aynı anda hem muhafaza edilip hem de katedilmesiyle gerçekleştirilir. Eşik deneyiminde saklı bilgelik, ötekiliğe ancak kimlik sınırlarının açılması yoluyla, deyim yerindeyse, kuşkuya, müphemliğe ve melezliğe dayalı aracı bölgeler, müzakere edilebilir değer bölgeleri oluşturularak yaklaşılabileceğinin fark edilmesinde yatar. Richard Sennett’ın belirttiği gibi, “Öteki’ni anlayabilmek için, kişi, kendisini tamamlanmamış olarak kabul etmeyi becermelidir” (1993, s.148).
Sayfa 19
Reklam
Bir kent sakini olarak özel birey, kamusal alanı “korunmacı işlevlerle aşırı yüklenmiş” (Benjamin 1983, s.151) bakışlarla geçer... Onun için sokakta olmak demek, kurallara uyabilmek, tipik durumlarla en asgari düzeyde katılımla adapte olmak demektir. Flanör, bunun tam tersine, kalabalıkla empati kurar (a.g.y., s.54). Enerjiyi, kıvılcımları, tehlikeleri, tutkuları hisseder. Bu duruş, metropol hayatının estetikleştirilmesi üzerinden ifade edilir. Flanör bir estettir. Her şeyi estetik bakımdan anlamlı bir varlık olarak görür. Kendisini halk içinde belirgin teatral hareketlerle ortaya koymasının nedeni budur: Bir kaplumbağayla yürüyüşe çıkar, bazen bir züppe gibi giyinerek kalabalık içinde tuhaf bir görüntü arz eder, taklit davranışlarla rol keser, birçok kılıkta bir görünüp bir kaybolur. Zygmunt Bauman “Flanörün işi, dünyayı bir tiyatro, hayatı ise bir oyun olarak prova etmektir.” (Bauman 1994, s.146) derken haklıdır.
Sayfa 93
“Mekan, her türlü iktidar uygulanmasındaki temel unsurdur” (Foucault 1984, s.252). Bu sav, mekanın, onu tanımlayan özel maddi düzenlemelerle birlikte, iktidar ilişkilerinin haznesi olarak önemli olduğu düşüncesini ifade ediyor gibi görünüyor.
Sayfa 145
Bir mekanda yaşama edimi, dünyaya dair belirli bir aşinalığı sürekli olarak yeniden onaylıyormuş gibi görünür. Bir yeri yaşanabilir olarak kabul etmek, kelimenin geniş anlamıyla, onu alışkanlıklar için uygun bir yer olarak kabul etmek demektir. Bu nedenle mekan, kendi formu içinde nispeten istikrarlı ya da değişimlerinde öngörülebilir ve kontrol edilebilir olarak kabul edilir. Mekansal yaşam (habitation) gerçekten de alışkanlıkla (habit) bağlantılıdır. Pratiklerin belirli bir yineleme türü, mekânsal ilişkileri biçimlendiren bir devamlılıkla birleşip, meskun mekan diye adlandırabileceğimiz şeyi oluşturuyor gibi görünmektedir. Anlaşıldığı kadarıyla mekânsal yaşam, katışıksız ritimselliktir.
Sayfa 66
“Gemi” der Foucault, “mükemmel bir heterotopyadır. Gemisiz uygarlıklarda düşler kurur, maceranın yerini ispiyonculuk, korsanların yerini polis alır” (Foucault 2008, s.22).
Sayfa 163
Reklam
32 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.