İçini bilmediğin hiçbir şeyin aslını anlayamazsın. Özüne ermedikçe acıların, kimseyi tanıyamazsın. Sana gösterilenle yaşadığın arasında o kadar tezatlık vardır ki...
Canı çıkıncaya kadar ağlamak istiyordu. Odanın içi gözyaşlarıyla dolup taşsın ve bu sevgisizliğe herkes şahit olsun, böylesi bir ızdırabı başkası yaşamasın istiyordu.
İyi olduğunu zannettiğin kimsenin kötülerle düşüp kalktığını görürsen, iyi zannettiğin kimseye kötü zanda bulunma da şöyle de: 'Benim kötü ve şerli gördüğüm adamlar iyi adamlarmış ki iyi kimseyle düşüp kalkıyorlar. Ben onlara su-i zanda hata etmişim.' Yani münasebeti hayırda gör, şerde görme. Allahü Zülcelâl, hüsn-ü zandan dolayı kıyamette kimseye sual sormayacaktır. Amma su-i zanda sorgu var. İnsanların en çok gaflete düştükleri yer burasıdır.