Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Milliyetçilik-Dünyevileşme-Kemalizm

Kertenkele Çukuru

Metin Karabaşoğlu

Kertenkele Çukuru Sözleri ve Alıntıları

Kertenkele Çukuru sözleri ve alıntılarını, Kertenkele Çukuru kitap alıntılarını, Kertenkele Çukuru en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir grubun elde ettiği başarıyı tek bir kişiye mal etmek diğer insanların tamamına zulümdür .
Reklam
İnsanın yaratılışı baştan başa bir mükemmellik abidesidir.
- "Satürn'ün resminin çekilmesi, yüzyılın en önemli olayıdır. Çünkü bize, güzelliğin dünyaya özgü olmadığını, kâinatın bütününde güzellik var olduğunu bildirdi."
Bir hocam " Cennet gibi bir yurdumuz var " deyip dururdu . İtirazım yoktu . Ama diğer yurtlar cehennem değildi ki ... İsviçre de cennet gibiydi mesela . Sonra sonra öğrendim " ne mutlu " olmanın formülünü ; orada öğrendim dünyaya bedel olduğumu .
- Bana bilgi, hikmet, güç, sanat, irade, her ne verilmişse, hepsini kendime almışım. Ondan Yaratanımı tanımaya geçeceğim yerde, her şeyi adım adım kendime mal etmişim. Kendi 'ben'liğimi, Yaratanımı tanımaya perde etmişim.
Reklam
' Protestan ahlâkı. ' Yani , zahirde Allah'a inanan , ama gündelik hayatında o inançtan eser bulunmayan insanların ahlakı
Para meselesine gelince , herkes aynı dinin mensubudur . ( Voltaire )
gözümüz önündeki dünyada, gerçekten artılar ve eksiler de olsa, hiçbir eksi 'Ben eksiyim' demiyor.
Yol iki, tercih de iki: Ya dünyayı dine tercih, yani dünyevîleşme; ya da dünyayı ebedî bir cennetin kapısı kılma. İki şık var. Ama bilmiyorum ki, akıl için yol birdir.
Sayfa 81
Reklam
- Gencin didik didik gerçeği arayan akıl gözünün önüne parayı iliştirin. Gören göz görmezleşir.
Asırlarca beraber yaşadığımız insanları barındıran topraklardan ' dört tarafı düşmanla çevrilmiş ' söyleminin nasıl devşirildiği , sorulması gereken sorudur .
- Bir Kızılderili filminde, ormanda aç ve mahsur kalmış iki çocuk, bir geyik ile karşı karşıya kalıyordu. Beyaz çocuk "Onu kaçmadan öldürelim, yoksa biz açlıktan ölürüz." deyince 'vahşi' Kızılderili ilginç bir şey söylüyordu: "Aceleye gerek yok. Çünkü o açlığımızı duyup yardıma geldi. O kendini bize sunuyor."
ÖNCE İNSANIM...
Bir İsrailli çocuk, bir başka Time yazarı ile konuşuyor. Sene 1982. On yaşındaki Dror. Roger Rosenblatt'a şöyle anlatıyor: "Geçen yaz, TV'de, Lübnan'ı bombaladığımızda yaptığımız tahribat gösterildi. Bütün çocuklar ben dahil- zıpladık ve sevindik. Az sonra düşündüm: Bu intikam hissi iyi birşey mi?" Cevap, 'hayır." Zaten, bir Filistinli çocuk, hemen ekliyor: "Bu Israilli çocuklara bizden nefret etmek öğretildi. Onlar biz;den nefret etmeye zorlandılar." Yani, onlar doğuştan nefret ile dünyaya gelmemişler. Biz de. Ben de. Doğuştan nefret hissi duyarak dünyaya gelinmemiş, ama dünyada birileri ve birşeyler bize nefreti öğretmişler. Alman'a Fransız, Fransız'a Alman nefretini; Israilliye Filistinli nefretini; Yunan'a Türk, bana da Yunan, Ermeni ve Arap nefretini taşımışlar. Ama çocuk, o saf ve masum yaratık, yine gerçeği seziyor. Ahmed gibi. Ahmed de kim mi? Kendisini bildi bileli savaşın içinde yaşayan bir Filistin çocuğu. Bir gün doktor olmayı ümit ediyor. Niye? 'Çünkü, insanımız doktorlara muhtaç. Hem, vücudun başın, midenin, kalbin-nasıl çalıştığını görmeyi seviyorum." Kendisine bir soru geliyor: “Düşün ki Ahmed, sen Israil'de çarpışan bir doktorsun. Yaralı bir Israilliyi, yardım etmen için sana getiriyorlar. Bir Filistinli mi, bir doktor mu olursun?" "Bir doktor" diyor Ahmed. Hem de tereddütsüz. "Önce insanım..." diyor yani.
Sayfa 28 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
245 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.