Keşifler Çağında Hint-İran Seyahatleri, 1400-1800

Sanjay Subrahmanyam

Keşifler Çağında Hint-İran Seyahatleri, 1400-1800 Posts

You can find Keşifler Çağında Hint-İran Seyahatleri, 1400-1800 books, Keşifler Çağında Hint-İran Seyahatleri, 1400-1800 quotes and quotes, Keşifler Çağında Hint-İran Seyahatleri, 1400-1800 authors, Keşifler Çağında Hint-İran Seyahatleri, 1400-1800 reviews and reviews on 1000Kitap.
468 syf.
7/10 puan verdi
Özellikle Türkiye'de son dönemlerde daha çok sıklaşan Güney Asyalı kaçak göçmenlik olgusu ve bu halklara ilişkin fazla idealize ve pesimize edilmiş yargılar beni bu kitabı okumaya ve bu halkların tarihi hakkında en azından bir görüşe sahip olmaya sevk etti. Kitabın bir başka örneği olmaması da Albaraka Yayınları'nın yaptığı işe çokça
Keşifler Çağında Hint-İran Seyahatleri, 1400-1800
Keşifler Çağında Hint-İran Seyahatleri, 1400-1800Sanjay Subrahmanyam · AlBaraka Yayınları · 20211 okunma
Tavaif Nurbay, tüm eğlence takımının başıydı ve kıvrak zekası, mizahı, baştan çıkarıcı cilveli halleri ve misafirlerine verdiği hoşnutluk ile meşhur ve eşsizdi. Nurbay'ı çok beğenen Nadir Şah İran'a kadar kendisine eşlik etmesini teklif etmişti. Biçare Nurbay, bunu duyunca yemeği ve uykuyu kesti ve ölümün bundan daha iyi olacağını düşündü. Birisi ona, Nadir Şah ile ilişkiye girmek zorunda kalsaydı nasıl hislere kapılacağını sormuştu.
Sayfa 308
Reklam
Abdülkerim, Nadir Şah'ın iktidarı ele geçirdikten sonra, avam doğanlara hürmet ederken, elit ve maharetli zümreye eziyet etmeye başladığını yazmaktadır. Bu tür adamlar, birilerini yükseltirken diğerlerini alaşağı ederler, her şeyin Yaradan'ın elinde olduğunu unuturlar. Bu sırada Nadir Şah, dikkatini on bir ay boyunca kaldığı Kandehar'a yöneltmiş ve Nadirabad adında yeni bir şehir inşa ettirmişti. Sonunda Kandehar Kalesi'ni ele geçirip yok etti ve Nadirabad'a göç edenler dışında geri kalan tüm Kandehar sakinlerini öldürdükten sonra, yönünü Hindistan'a çevirmekte karar kıldı.
Sayfa 303
İkinci kısım, Safevilerin gerileyişi ve Halaci Afganlarının İran'da kısa süreli iktidara yükselişiyle ilgilidir. Abdülkerim'in iddia ettiği şekliyle bu dönem, Afganların aşırı mezhepçi dini taassuplarından kaynaklı bir yağma, talan ve katliamlar devridir.
Sayfa 300
İran hükümdarları şu sonuca varmışlardı: Hindistan'ı kendi idareleri altına almanın pek bir paydası yoktu çünkü "İran memleketi gibi bir meskeni olan hiç kimse kendi tercihleri doğrultusunda Hindistan'da ikamet etmezdi." Aslında bu durum, sadece İran'ın ve Rum'un (Osmanlı) hükümdarları için değil, aynı zamanda kendilerinin Hindistan'ın koşullarına uyum sağlayamayacaklarını anlayan sıradan köylüler ve askerler için de geçerliydi. O zamanlar, Osmanlı ve Safevi topraklarından Hindistan'a gelenler arasında, gerçekten de oraya rahatlıkla yerleşmiş olanlar çok az sayıdaydı ve bunu yapabilenler de genellikle geldikleri toprakların döküntüsü, "algı noktasında zayıf ve mizaç olarak kaba" olanlarıydı.
Sayfa 282
Dün medresenin sarhoş bir fakihi Bir fetva verdi: Doğrusu şarap içmek haram ama Vakıf malını zimmetine geçirmekten iyidir.
Sayfa 222
Reklam