2. yılını tamamlayan Keşke, 3. yılının ilk sayısı olan 13. sayıda edebiyat ve sinema çevrelerinin yakından tanıdığı Derviş Zaim ile bir söyleşi gerçekleştiriyor. M. Fatih Cinoğlu’nun yaptığı söyleşi, okuyuculara Derviş Zaim’i daha yakından tanıma imkânı sunuyor. Keşke, bu sayıda “delilik” konusunu ele alıyor. Dosya konusuna dair ilk yazı, Emin Hekimoğlu’nun Kitap Delileri: Mecânîn-i Kütüb başlıklı yazısı. Hekimoğlu yazısında, kitap deliliğini tıp ve sosyal bilimler açısından değerlendiriyor.
Nurullah Deveci, dosya kapsamında kaleme aldığı iki yazı ile karşımıza çıkıyor. Kim Deli Kim Akıllı? başlıklı ilk yazısında günümüz deliliğini ‘öteki görme’ kapsamında ele alırken, ikinci yazısında Yenişehirli Avni’nin Mir’ât-ı Cünûn: Delilerin Aynası adlı eserini ve eserdeki delilik tiplerini okuyucuya tanıtıyor. Ezgi Karmaz, Kabullerin Dışında Bir Yüceltme: Deliliğe Övgü başlıklı yazısında Desiderius Erasmus’un Deliliğe Övgü adlı eserini konu edinerek okuyucuya merhaba diyor.
Damla Yazar, Diane Arbus, Sınırlar ve Acayiplikler başlıklı yazısında Amerikalı fotoğrafçı Diane Arbus’un objektifindeki gizleri okuyucuyla paylaşıyor. Cihan Deniz’in Kıyam Et! başlıklı hikâyesi ise, akıl hastanesinde yatan “yazar” lakaplı bir hastanın başından geçenleri konu alıyor.
Cemil Yavuz, Sahte Matemler Galerisi başlıklı ilginç hikâyesinde, mezarlık bekçisi iki arkadaş olan Hamit ile Celil’in kurguladıkları ölüm senaryosunda yaşananları okuyucunun gözünde canlandırıyor. Bu sayının hikâyecileri arasında yer alan Oğuzhan Gülcemal ise Söz Ola… başlıklı öyküsünde kendi çıkmazlarını değerlendiren bir kahramanın gün içinde yaşadıklarını okuyucuya aktarıyor. Dergide yer alan tek şiir ise Toprak ve Gök mü Olsan başlıklı şiiriyle Hasan Ziya’ya ait.
Her sayıda olduğu gibi bu sayıda da Alperen Köseoğlu’nun kapak çizimleri okuyucuyu farklı bir alana taşımaya devam ederken, arka kapakta İzzet Gökçe’nin dizeleri bu çizgilere eşlik ediyor.
