KGB Albaylığından Devlet Başkanlığına Putin Dönemi Rusya

Elnur Hasan Mikail

KGB Albaylığından Devlet Başkanlığına Putin Dönemi Rusya Gönderileri

KGB Albaylığından Devlet Başkanlığına Putin Dönemi Rusya kitaplarını, KGB Albaylığından Devlet Başkanlığına Putin Dönemi Rusya sözleri ve alıntılarını, KGB Albaylığından Devlet Başkanlığına Putin Dönemi Rusya yazarlarını, KGB Albaylığından Devlet Başkanlığına Putin Dönemi Rusya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
....KGB yetkilisi, karşısında duran ve daha bıyıkları yeni terlemeye başlamış sarışın çocuğa bakıp, “biz öyle her geleni işe almayız. Bizimle çalışacakları biz seçeriz. Hem sen daha küçüksün. Önce bir yüksek okul bitirmelisin”, demişti. Küçük Putin ısrarla sordu: “Hangi okul?” Adam bu küçük çocuğu başından savmak için herhangi bir üniversite olur; mesela hukuk oku”, demişti. Bu söz, Putin’in ana hedefi haline geldi ve okulu bitirir bitirmez Leningrad Üniversitesi’nde hukuk bölümüne başladı. Son sınıftayken de yıllarca düşlediği KGB’ye kabul edildi. O artık casus olacaktı. İlk yıllar KGB’yi ve bürokrasiyi öğrenmekle geçti. KGB’ye girişinin sekizinci yılından itibarense Vladimir’in hayatı değişmeye başladı
Avrasyacı yaklaşımın unsurlarının resmi politikada zirveye çıktığı zaman Yevgeni Primakov’un önce Dışişleri ve ardından da Başbakan olduğu Ocak 1996-Mayıs 1999 dönemidir. Bu dönemde dış politikaya egemen olan Primakov Doktrini, özünde Rusya’nın sadece bir gücün kontrolü altındaki tek kutuplu uluslararası düzenine karşı önleyici rolü üzerine
Reklam
KABARTAY BALKAR Kabartay Balkar Cumhuriyetinde yerli halk fazla olduğu için Adigeydeki uygulama yapılamıyor. Burada da devlet tarafından bölgenin terörize edildiğini görmekteyiz. Örneğin Nalçik Olaylarında gençler radikal faaliyet gösteriyor diye, bölgeye askerin sokulması ve sıkıyönetim altında bir korku rejiminin hakim kılınması yerli halkın korkutulması, baskı altına alınması ve halkın yıldırılması olarak böyle bir tezgahın yapıldığını düşünüyorum. 254 GÜRCİSTAN VE UKRAYNA Gürcistan ve Ukrayna'ya biraz değinmiştim. Kısaca bu iki ülkeye de bakmak lazım. Gürcistan ve Ukrayna'da farklı iki model var. Gürcistan’da Sarkaşvili'nin Devlet Başkanlığında bir batı modeli var. Ukrayna’da ise 2006 Mart ayında parlamento seçimleri ile birlikte bir parlamenter demokrasiye (Sovyetler Birliğinde ilk defa Devlet Başkanlığı sisteminden parlamenter Demokrasiye geçtiğini görüyoruz) geçti. Ayrıca Avrupa Birliği’nin de 2003 yılında daha geniş bir Avrupa perspektifini uygulamaya soktuğunu görüyoruz. Daha geniş Avrupa’yı şöyle özetliyorlar: İrlanda'nın Başkenti Dublin'den - Bakü'ye kadar bir perspektifin çizildiğini görüyoruz. Bu daha geniş Avrupa programına Güney Kafkasya'nın alındığını görüyoruz. Haziran 2004 tarihinde Güney Kafkasya'nın daha geniş Avrupa sınırlarına alındığını görüyoruz. Avrupa Birliği 2004 tarihinde Güney Kafkasya'ya Büyük Elçi atamıştır. Oldukça yaşlı Büyük Elçi emekli olduktan sonra yerine genç ve dinamik bir Büyük Elçi atadı. Bu büyük elçi iki veya üç ayda bir Türkiye'ye gelip gitmeye başladı. Görüntüde AB'nin Kafkasya ülkelerine verdiği önemi ortaya koymaktadır
Bu şartlarda, Ermenistan’a karşı Ankara’nın nasıl bir politika izlemesi gerektiği ciddi bir soru olarak karşımızda durmaktadır. Ankara Ermeni iç siyasetinde meydana gelen değişim ve değişiklikleri ciddi olarak takip etme ve oluşan yeni şartlara yönelik politika geliştirmek mecburiyetindedir. Bu süreçte, Ermenistan halkına yönelik ciddi açılımlar
Kanımca, İran’ı kuzeyden çevreleme politikası yürüten ABD’nin Ermenistan’da ABD kontrolünde bir iktidara ihtiyacı olduğu açıktır. Bugün Kafkasya’da ABD’nin üsse veya herhangi bir askeri yapıya sahip olmadığı tek ülke Ermenistan’dır. Geleneksel Rusya-İran dostluğu ve iki ülke arasındaki iyi ilişkiler göz önüne alındığında, İran’a yönelik olası bir askeri ve siyasi girişimlerde siyasi ve askeri bir varlığının bulunmadığı ve İran ve Rusya ile iyi ilişkilere sahip bir Ermenistan Washington’un İran’a karşı olan girişimlerinde zayıf da olsa bir zaaf oluşturacaktır. Bu nedenle ABD’nin önümüzdeki dönemde Ermenistan muhalefeti ve iktidarına yönelik girişimlerini arttıracağı aşikardır. Bu noktada Washington yönetiminin Azerbaycan’dan askeri üst talep etmesi İran’ı çevreleme politikası çerçevesinde Güney Kafkasya hattında askeri üstler elde etme yolunda önemli bir adım olmuştur. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz, ABD, İran Çemberini Daraltıyor, Cumhuriyet, 3 Ocak 2006.
Putin'in Türkiye Ziyareti ve Türk-Rus İlişkileri Vladimir Putin’in 25 Haziran, 2007’de İstanbul’da gerçekleşecek Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Zirvesi’ne katılacağı açıklandı. Kremlin’in resmî internet sitesinde yapılan açıklamaya göre Vladimir Putin, zirve öncesi ve sonrasında Türk yetkilileriyle ikili görüşmeler de gerçekleştirecek.
Reklam
270 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.