öldürücü bir savaşa girişmişsen ve herkes kimin savaştığını bilmiyormuş gibi davranırsa,başka ne bekleyebilirsin? bu barıştır derler.fakat İnan bana savaşın ta kendisidir.
Havanın açık olduğu günlerde güneş, tamircinin tahminine gire saat onbire doğru, şiltenin üst tarafındaki duvara birkaç dakikalığına vuran bir altın ışık huzmesiydi. Bir keresinde tamirci duvara vuran bu ışığı öptü, bir keresinde de diliyle yaladı.
iki ihtimal vardır .Birincisini fazla tecrübe sayesinde öğreniriz ,öbürünü,yani mucizeyi de sadece ümit edebiliriz.Ümit etmek kolaydır.tadını kaçıran da beklemektir.