Tütünü parmaklarımın arasında ufalaya ufalaya sarmaya çalışıyorum. Tütünle birlikte düşüncelerim yaprağın içinde ufalanıyor. Yıkkardır bu dağlarda saçlarımı beyazlaştırmıştım,
ağaran saç tellerim kadar tecrübem vardı. Kaç kez Azrail'in elinden asasını almıştım, her sonrasında bu rüyayı daha önce görmüştüm, derdim. Hislerim bana ihanat etmemişti bugüne kadar. Yarılanan sigaramı düşürmeden içeri giriyorum.
Özgür Kıyak gerçekle düş arasında kalan dünyasının dehlizlerini kimliğinde birleştiriyor. Tümüyle bir korkunun romanı olan kimlikte Kıyak bilmediğimiz bir dağın bilmediğimiz bir ırmağın kıyısından insanlara bakmamızı salık veriyor.