Kıpırdamıyoruz..
Farklı açılardan farklı yorumlanabilecek güzel bir hikaye. İsminin üzerine bile çok fazla fikir yorabilirsiniz okuduktan sonra.
Annesinin onu doğururken öldüğünü düşünen, hayalinde sesler duyan, eşyalarla konuşan Settar'ın hikayesi. Babası bir gün ona fotoğraf makinesi getirir ve en iyi arkadaşı onunla konuşan makinesi olur. Ve büyüyünce de hayatını insanları karşısına oturtup 'kıpırdamıyoruz' diyerek çektiği fotoğraflardan kazanır.
Settar'ın çocukluğu farklı şekillenecek bir hikaye havası veriyor aslından ama ilerledikçe konu çok başka yerlere gidiyor. Kıyamet teması yerleştirilmiş mesela üç güne kıyamet kopacağını duyan halkın karmaşası kafanızı döndürüyor. Aslında kitap iyilik ve kötülük kavramları üzerine kurulu, bunu hikaye ilerledikçe fark ediyorsunuz. Ben bu kavramları çokça sorguladım.
Gerçekte olmayacak ama gerçek kavramını da sorgulatacak olaylar da var içerisinde. Yaşam, dünya, iyi, kötü, gerçek, hayal, doğru, yanlış bu kavramları bir kez daha düşüneceksiniz okunduktan sonra. Ben keyifle okudum.
.İyi okumalar:)