"Aşkla kanatlanmayanlar, o hüzünlü mutluluk saatinde, Selma'nın ve benim ruhumun birlikte gezindikleri o büyülü dünyayı görmek için görüntüler bulutunun ötesine uçamazlar. Aşkın yandaş olarak seçmediği insanlar aşkın dilini anlayamazlar; bu hikaye onlar için yazılmadı. Bu alçakgönüllü sayfaların gerçek anlamını anlasalar bile, onlardan doğan hayal ve gölgeleri göremezler, çünkü onlar giysi olarak mürekkebi, konut olarak kağıdı kabul edemezler. Ancak aşkın kadehinden şarabı yudumlamayan kim var? Hangi ruh, kalplerle döşeli ve duygularla, sırlarla ve düşler kaplı sunağın önünde saygıyla durmaz? Sabah, hangi çiçeğin taçyapraklarına asla birkaç çiy damlası dökmemiştir ki? Hangi Irmak akışından saptığı için denize dökülmeyecek?"
Asla tarzım olmayan bir kitaptı. Ama o kadar çok sevdim ki kitabı. Çok çok naif bir kitaptı.