Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Memleket Yazıları -2-

Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da

Refik Halid Karay

Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da Sözleri ve Alıntıları

Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da sözleri ve alıntılarını, Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da kitap alıntılarını, Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hürriyet!
Otobüslerde konuşulanları dinlerken o bölgenin vaziyeti hakkında aydınlanmak mümkün. Şuna dikkat ettim ki, fikrini korkusuzca açıklamak, yani tenkid ve şikayetleri pervasızca ortaya atmak gibi mühim bir fark hasıl olmuş. Eskiden -belki de dört yıl evvel- aynı yolcular bu derece cesaretle fikir beyan edemezlerdi; ihtiyatla konuşurlar; kelimelerini tartarlardı. Şimdi memurdan, polisten, hafiyeden ve sorguya çekilip başlarına iş açılmasından pervaları kalmamış. Politika bile yapıyorlar, muhalif olduklarını açığa vurmaktan çekinmiyorlar. Hür bir muhit içindeyim, hoşlanıyorum. Eski ile yeni zaman arasında en belirgin, hatta en üstün fark budur.
Zira barbunya gibi deniz ve kum kokusunu en ustalıklı şekilde tasfiye ederek nazenin bir rayiha haline getiren balığa limon bile sıkmak hatadır.
Sayfa 115 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Reklam
Laiklik rejiminin ilk eseri yahut tepkisi köylerde cami merakı olmuş. Vaktiyle, kırk sene evvel köylü cami bakımını ihmal ederdi; uzaktan köye baktınız mı, cami itinası dikkati pek çekmezdi; içleri temiz de tutulsa dışına fazla ehemmiyet verilmezdi. Şimdi köy mescitleri birbirleriyle müsabaka edercesine içten, dıştan mamur halde. Minareleri, şerefeleri, külahları, damları, duvarları, kiremitleri ekseriya pırıl pırıl. Camisiz köy yok gibi... Eskiden mescit yapılmamış olanlarda da yepyenileri yükselmiş; müşrif-i-harab olanları ise iyice tamir görmüş.
Peki, bu güzel köyde herkes Demokrat Parti'den, hükümet muhalifi mi idi? Meydanı tamamen boş bulmuşlardı da iktidardakileri ulu orta yeriyorlardı? Hayır, efendim. Köyün belki de yarısı CHP'li idi. Onlar ne yapıyordu? Biraz ötedeki kahvelerinin önünde, hatta bazısı aramızda sükunetle oturuyor, dinliyordu. Sanki beş asırlık siyasi bir terbiye devresi geçirmiş, kelam hürriyetine nesillerdir alışmış, tamamıyla olgunlaşmış bir memlekette idik. Kimse birbirine yan bakmıyordu; "onlar da söylesin, haklarıdır, demokrasi böyle icap ettirir" diye düşünen mütekamil insanlar arasında bulunduğumu hayatımda ilk defa anladım. Hayret ve hayranlık içindeyim.
Kırk yıl sonraki iyi farklar ve yenilikler arasında, resim işine milli bir inkişaf olarak birinci planda yer ayırmak lazım geldiğini izaha hacet yok. Asırlarca hüsnühat ve tezyini sanatlarla iktifa etmek mecburiyetinde kalan kız ve erkek halk çocuğu şimdi, zaten cevherinde bulunan bir kabiliyeti artık muvaffakiyetle resim sahasında da gösteriyor. Bizi milletlerarası güzel sanatlarda galiba edebiyat, heykel vesaireden önce resim meşhur edecek.
Fikrimce Anadolu'nun her yerinde emsalini ziyaret ettiğimiz kız enstitüleriyle akşam sanat okullarında dikiş, yemek, ev idaresi, şapka ve çiçek dersleri arasına kadın berberliğini de sokmak faydalı olacak. Zira bu hüner umumi ihtiyaçlardan birini karşılamaktadır.
Reklam
Hürriyet ilan edilince çoğumuzda iki merak belirdi: Biri seyahate çıkmak, öbürü silah satın almak.
Anadolu kasabaları yüksek tahsil yapmış evlatlarının yüzlerini bir daha nadiren görüyor. Zira "evlat" ve "kasaba" aynı terakkiye mazhar olamamıştır. Biri nispeten çok ilerlemiş, öbürü cemiyet hayatı itibariyle hemen hemen olduğu gibi kalmıştır.
DDT mucidi İsviçreli kimyagerin Orta Anadolu' da bir şehre büstünü olsun dikersek kadirşinaslık göstermiş oluruz. Yirmi gündür, içine sinek düş­memiş yemek yiyorum. Vaktiyle buna imkan mı vardı?
Hoş, vaktiyle Anadolu'nun atlı araba zamanında da arabacılar, şimdiki şoförler gibi otoriter idiler.
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.