Yumağı yerde yuvarlamışlar, sandalyelerin üzerinden geçirmişler, masanın bacaklarına dolamışlar, yazı masasının üstüne çıkarmışlar ve daktilonun çevresini sardıktan sonra tekrar yere indirmişler, ayı postunun çenelerinden geçirmişler ve bu tasarımın değişik versiyonlarını sürekli tekrarlamışlardı. Şimdi de kitaplığın üstüne kurulmuşlar, heykel gibi hiç kıpırdamadan eserlerini izliyorlardı.