KIRMIZI VE SİYAH-STENDHAL,473 sayfa
Yazar, 1830 yılında yayınlanan romanının konusunu gazetede çıkan bir yargılama haberinden almıştır.
Romanda Julien Sorel isimli bir gencin hikayesi anlatılırken bir yandan da dönemin Fransa’sının bütün kesimleri eleştirilmektedir.
Julien,akıllı ve ihtiraslı bir gençtir ve yükselme hırsı içindedir.Aynı zamanda gizli bir Napolyon hayranıdır,bunu da saklamaktadır.Yaşadığı bunalımlar,iki yüzlü hayatı,içten pazarlıklı halleri ile psikolojik sorunlarda yaşamaktadır.Bunlara sebep de yaşadığı iki büyük aşk ve sonunu getirememesidir.
İlk aşkını,mevki kazanmak hırsı ile belediye başkanı Mösyö Renal’in çocuklarına Latince dersleri vermeye başladığında kendisinden yaşça büyük başkanın eşiyle yaşamıştır.Madam Renal aşkı hiç yaşamamış bir kadındır ve yasak duygularla istemeden de olsa Julie’ye aşık olur ve bağlanır.Lulie bu aşkı kendini kanıtlamak ve zengin kesimden öç almak için kullanır. Dedikodular yayılmaya başlayınca bu görevinden ayrılmak zorunda kalır.
Julien, rahip olmak için bir manastıra yerleşir. Ancak gerçek hayatı bu manastırdaki yaşamında tanır.Yalan ve iftira,siyaset,entrika,her türlü nefret duygusunu buradaki rahip ve papazlarda görünce buradan da ayrılır ve Paris’e gider.Zengin ve soylu bir adamın sekreterliğini yapmaya ve Paris hayatını sevmeye başlar.Patronun kızının kendisine aşık olduğunu anlayınca asıl olaylar o zaman başlar….
Odasına girerken, tek bir mutluluğu; en sevdiği kitabına kavuşmanın mutluluğunu düşündü, insan yirmi yaşındayken her şeyden çok dünyayı ve bu dünyayı etkilemeyi düşünür.
“Gölgeyi sever, ağaçlarımı da gölge yapsınlar diye budatırım; ayrıca bir ağacın başka bir işe yarayabileceğini de aklım kesmez, hele bu ağaç yararlı bir ceviz ağacı gibi kazanç getirmiyorsa.”