Birleştirilmiş Bir Yaklaşım

Kişilik Yönelimli İlişkisel Psikoterapi

Jeffrey J. Magnavita

Quotes

See All
Freud'un hipnozu terk edip duyguların, düşüncelerin ve fantezilerin sansürlenmemiş ifadesi anlamına gelen serbest çağrışım tekniğine geç­ mesiyle psikanaliz doğdu. ''Hasta konuşur, geçmiş deneyimlerini ve şim­ diki izlenimlerini anlatır, şikayet eder, isteklerini ve duygusal dürtülerini itiraf eder'' (Freud, 1966). Serbest çağrışım tekniğinin gelişimi, Fransız sinirbilimci Charcot tarafından histeri tedavisinde kullanılan esas teknik olan hipnozdan radikal bir kopuştu. Freud'un kuramsal formülasyonları­ na zemin hazırlamış olan Charcot (1982), belli zihinsel içeriklerin bilincin dışına çıktığına ve düşüncelerin, duyguların, fantezilerin patolojik geli­ şimini etkilediğine inanıyordu (Eagle & Wolitzky, ı992; Ellenberger, 1970). ''Galileo'nun gece gökyüzünde önceden bilinmeyen yapıları araş­ tırmak için teleskopu kullanmasına benzer bir biçimde, analiz seansının geliştirilmesi insanın içsel dünyasında önceden bilinmeyen yapıları araş­ tırmanın tamamen yeni bir yolunu açan bir araç yarattı'' (J. Schwartz, 1999, s. 40). Breuer de Freud'un hipnoza ilgisinde etkili olmuştu: ''En baş­ ta Breuer ve Breurer'in ilk hastası, hipnotik etki altında tamamen tedavi edildi ve baş­ langıçta bu konuda onu izledim. O dönemde çalışmanın daha kolay, hoş ve çok daha kısa bir zaman diliminde ilerlediğini kabul ediyorum. Sonuç­ lar kaprisliydi gelgeçti, kalıcı olmuyordu; bu nedenle hipnozu nihai ola­ rak bıraktım. Ardından, hipnoz kullandığım sürece bu hastalıkların di­ namiklerini kavrayamadığımı anladım (Freud, 1966, s. 292).
Freud ve Psikanalizin Doğuşu
Bilinçdışının keşfi'' ve ''bilimsel'' bir araştırma biçimi olarak psi- kanalitik yöntemin geliştirilmesi, modern psikolojinin doğu­ şunu müjdeledi ve yirminci yüzyılıı1 cı1Lelcl\tücl l(iloı11cLı·c Laş­ larından biri oldu (J. Schwartz, 1999). Freud'un bir zamanlar dar bir gru­ bun kullanımına tabi olan
Reklam
Seçmecilik ve Bütünleşme
Bu metinde sunulan kuramlar çeşitli derecelerde seçmeci leklektikj ve bütünleştiricidir. Kuramsal gelişimin ilk safhalarında, kuramcıların gö­ rüşleri daha sert karşıtlıklar barındırıyordu. Örneğin psikanalitik ve dav­ ranışsal modellerin insanlığa dair varsayımları, bilim felsefesinin temelle­ ri ve epistemolojik (bildiklerimizi nasıl bilir hale
Prototipler/Tipojiler
Mizaç ve özelliklerin belli bir şekilde kümelenmesi stereotipik olarak ya da daha sofistike, bilimsel onaylı şekilde nitelendirilebilir. Prototipler kişilik türü ile boyutsal ölçeği bir araya getirir. Örneğin Adorno, Frenkel­ Brunswik, Levinson ve Sanford (1950) tarafından geliştirilen otoriter ki­ şilik kavramı bu tür bir örnektir. Aşırı riayet,
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.