Salıncak ileri geri sallanırken mideniz bulanıyordu ama buna rağmen sallanmaktan vazgeçmiyordunuz. (…) Salıncağın yükselip belirli bir noktada durup durmayacağını, havada bir daire çizip sizi yere düşürüp düşürmeyeceğini, yara bere içinde kalıp kalmayacağınızı düşünüyordunuz. Çocukken insan bunun olabileceğini bildiği halde korkmuyordu. Büyüdüğünüzde bunun mümkün olmadığını bildiğiniz halde, içinizi bir korku kaplıyordu. Salıncak havaya yükseldiğinde yere atlamıyordunuz çünkü artık uçabileceğinizi hayal etmiyordunuz. Tek derdiniz, yere nasıl düşeceğinizdi.
İnsan büyüdüğünde böyle oluyor demekki.
Büyüdüğünde ve yalnız olduğunda..
Serinin ikinci kitabı. Fena değil, öyle 4 puan ya da 3 puan verilecek kadar kötü değil ama çok iyi de değil, beklentinizi yükseltmeyin. Ben serinin tümünü aldığım için okumam gerek, okumadıysanız kaybınız yok kısaca. Yedi ölümcül günah deyince Hristiyanların yedi günahına atıfta bulunup, bilgilendirecek diye düşünerek almıştım. Düşündüğüm gibi olmadı ama sıkılmadan da okuyorum yani.
Bu kitabın iyi yönleri de var kötü yönleri de var. İyi yönü arkadaşlarınızı nasıl seçmemiz gerektiğini anlatıyor. Kötü yönü ise hep aldatma üzerine. Bir Amerikan yazardan ne beklersiniz ki...
Gençler üzerine yazılmış bir kitap ve 7 serisi var. Ben önermiyorum.
#robinwasserman #kıskançlık #yediölümcülgünah