Çünkü içinde koleksiyoncu için -ve gerçek bir koleksiyoncu diyorum, yani olması gerektiği haliyle- bir nesneyle kurulabilecek en samimi ilişkinin sahiplik olduğunu bilen ruhlar veya en azından küçük bir cin vardır. Onlar koleksiyoncunun içinde hayat bulmazlar; esas koleksiyoncu onların içinde yaşar.