Her ırk, kaderinin kanunlarını kendi zihinsel bileşiminde taşır ve belki de en akıl dışı gibi görünen hareketlerinde bile, engellenemez bir içgüdüyle bu kanunlara uyar.
Günümüzdeki tüm devlet adamları, temel fikirlerindeki hatalı tarafların farkındadır fakat bu fikirlerin etkileri hâlâ çok güçlü olduğundan, artık doğruluğuna inanmadıkları ilkelere göre halkı yönetmeye mecburdurlar.
Hayatta başarılı olmanın koşulları, muhakeme yeteneği, tecrübe, girişkenlik ve karakterdir ki bunlar, kitaplardan öğrenilmez. Kitaplar, başvurulması gereken faydalı sözcüklerdir ama içlerindeki upuzun parçalarla zihni doldurmak büsbütün yararsızdır.
Aldırışsızlar ile tarafsızlardan oluşan bir kitlenin nasıl giderek ütopyacılar ile hatiplerin önerilerine itaat etmeye hazır bir mutsuzlar ordusuna dönüştüğünü göstermek gerekiyordu.