Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

(Siyasal ve Sosyal Kuramda Kalabalık Tahayyülleri)

Kitlelerin Ruhu

Ahmet Murat Aytaç

Kitlelerin Ruhu Sözleri ve Alıntıları

Kitlelerin Ruhu sözleri ve alıntılarını, Kitlelerin Ruhu kitap alıntılarını, Kitlelerin Ruhu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zihniyeti anlamak
(...) İster büyük ister küçük olsun, ister düşünürlere özgü olsun ister olmasın, her düşünsel faaliyet zihniyetin oluşumuna belli ölçüde bir katkı yapar. Fakat bu durum, belli bir çağın zihniyetini anlamak için, o çağın en ileri düşünürlerinin eserlerine başvurmamız için bir engel teşkil etmez. Nasıl tanımadığı bir bölgenin genel niteliklerini kuşbakışı olarak kavramak isteyen biri, o bölgenin en yüksek yerine çıkıp görüş gücünü artırmak isterse, bir çağın zihniyetinin genel özelliklerini anlamak isteyen biri de düşünsel açıdan o çağın doruk noktasını temsil eden düşünürlerin eserlerine başvurmalıdır. Böyle bir yönelim, kişinin o çağın zihniyetini en geniş görüş açısına sahip olanların gözüyle görmesini sağlayacaktır.
Sayfa 54 - Dipnot Yayınevi
(...) Ona göre (Descartes) devlet, temelleri sağlam bir bina gibi düşünülmelidir, insanlar da bu bina içinde yaşayan varlıklar olarak ele alınmalıdır. Kendisi böyle bir bina içinde var olma ve düşünme deneyimlerinden sonra, hayatta kendisine yol gösterici olması için üç temel ilke belirlediğini söyler: 1) Dindar, yasalara itaat eden, aşırılıklardan uzak biri olmak; 2) Sağlam ve kararlı olmak, bir fikrin doğruluğundan emin olduktan sonra onun ardında sonuna kadar durmak; 3) Talihle mücadele etmek yerine kendinle mücadele etmek, insan sadece düşünceleri üzerinde kontrol sahibi olabildiği için, elimizde olmayan şeyleri olduğu gibi kabul etmek.
Sayfa 64
Reklam
Descartes'ın temel amacı insanların şüphe götürmez hakikate ulaşabileceklerini göstermekti. Bu yüzden bilgimizin kesinliği konusundaki şüpheleri, bizzat şüphenin kendisini bir metot olarak kullanmak suretiyle ortadan kaldırma yoluna gitti. Onun bu yolda geliştirdiği hayranlık verici akıl yürütmesi, artık popüler felsefi kültürün dağarcığında bile belli bir yer edinmiş durumda. Buna göre, insan her şeyden şüphe edebilir, ama şüphe ettiğinden şüphe edemez. Buradan hareketle, insanı çevreleyen varlık çoğulluğunun, hakikate ulaşmak açısından pek de güvenilir bir hareket noktası olarak kabul edilmediğine dikkati çekmek istiyorum. Çokluk şüphe altındadır ve bu şüphe yine ondan hareketle giderilemez. Diğer yandan insan, şüpheci jesti düşünce aracılığıyla gerçekleştirdiği için, düşündüğünden mantıksal olarak asla şüphe edemez. Bu durumda insanın, düşünüyor olabilmek için önce var olmak zorunda olduğu açıktır.
Sayfa 57
(...)Tüm felsefi sorunların nihai çözüm mercii olan özne, insana eşit olacaksa, bu eşitlik insana ait olduğu sosyopolitik evren içinde anlamlandırılmasıyla mümkün olabilirdi.
Sayfa 55