Kıyıdaki Değirmen

George Eliot

About Kıyıdaki Değirmen

Kıyıdaki Değirmen subject, statistics, prices and more here.

About

Kıyıdaki Değirmen, hayatı boyunca kendi kimliğini saklamak zorunda kalmış bir yazarın, kendini içine en çok sığdırabildiği, eleştirmenler tarafından en otobiyografik olduğu kabul edilen eseridir. George Eliot mahlasıyla yazmak zorunda kalmış olan Mary Ann Evans’ın, yaşadıkları ve tüm yaşayamadıkları ile ortaya çıkardığı, 19. yüzyıl İngiliz Edebiyatı’nın en nadide eserlerinden biri olan bu romanı, şimdi yeni ve güncel bir çeviriyle, siz okuyucularımızla buluşuyor. Mary Ann Evans’ın gizlice icra ettiği sanatı, bu romanın sayfalarında tüm dalları kapsayabilen bir kabiliyet gösteriyor. St. Ogg’s isimli ufak bir kasabada büyüyen küçük bir kız olan Maggie Tulliver’ın hayatını, bazen büyük Hollandalı ustalar gibi tüm karanlığıyla resmederken, bazen de insan psikolojisinin en hassas yönlerinden ve engin bir kültür yelpazesinden istifade ediyor. Kıyıdaki Değirmen, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kadının, ailenin, sevginin ve kaskatı bir toplumun hikâyesi olarak, yayınlandıktan yüz altmış yıl sonra bile hala insan ruhunun derinliklerine hitap ediyor. İsminden vazgeçmiş bir yazarın bu romanında, tüm Mary’ler ve tüm George’lar hissedip, düşünebilecekleri çok fazla şey bulacaklardır. (Tanıtım Bülteninden)
Author:
George Eliot
George Eliot
Translator:
Doğukan Piyale
Doğukan Piyale
Estimated Reading Time: 17 hrs. 27 min.Page Number: 616Publication Date: 2020First Publication Date: 1860Publisher: Dorlion Yayınevi
ISBN: 9786254070464Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 77.3
Erkek% 22.7
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

George Eliot
George EliotYazar · 14 books
George Eliot yaşamının ilk 21 yılını İngiltere'nin Warwickshire yöresinde bir çiftlikte geçirdi. Bu yıllar insanları ve çevreyi yakından tanımasına yardımcı oldu . Annesinin ölümünden sonra büyük bir malikânenin kâhyası olan babasına bakmak zorunda kaldığı için okuldan ayrıldı. Din, ahlak ve siyaset konusunda katı bir tutumu olmayan, özgür düşünceli bir çevreye katılması yeni düşünceler edinmesine yol açtı. Babasının 1849'da ölümünün üzerine önce İsviçre'ye gitti, daha sonra Londra'da yerleşerek Westminster Review dergisinde çalışmaya başladı. Aydın bir kadın olan George Eliot, o dönemin önde gelen düşünür ve yazarlarıyla dost oldu. Bunlar arasında çok yönlü bir insan olan gazeteci George Henry Lewes'le olan dostluğu yaşamına ayrı bir anlam kattı. Lewes onu roman yazmaya özendirdi ve ilişkileri Lewes ölünceye kadar yaklaşık 25 yıl uyum ve mutluluk içinde sürdü. Edebiyat yaşamına eleştirmen ve çevirmen olarak başlayan George Eliot'un yayımlanan ilk öyküleri Scenes of Clerical Life'dır ( 1852; "Din Adamının Yaşamından Sahneler") 1859'da yayımlanan ilk romanı Adam Bede'de gözlenen, günlük yaşamı gerçekçi ayrıntılarla yansıtma yeteneği bundan sonraki yapıtlarının da başlıca özelliği oldu. 1860'ta Kıyıdaki Değirmen ( The Mill on the Floss), bundan bir yıl sonra da tarihsel bir roman olan Romole yayımlandı. Bunları Silas Marner(1861), Felix Holt the Radical ("Radikal Felix Holt") ve bir başyapıt olan Middlemarch (1871-72) izledi. Bu roman birkaç konunun iç içe geçtiği , toprak sahiplerinden köylülere, meyhanecilerden işçilere kadar kişilerinin büyük bir gerçeklikle betimlendiği ve çağdaş düşüncelerin yer aldığı güçlü bir yapıttır. George Eliot yazmaktaki amacının "tozlu sokaklardan ve tarlalardan gelen etten kemikten insanların" yaşamlarının yansıtmak olduğunu söylemiştir. Lewes 1878'de öldükten sonra John Walter Cross'la evlenen George Eliot, bundan kısa bir süre sonra hastalanarak öldü. Gerçekçi bir yazar olan George Eliot çağdaş romanın en belirleyici özeliklerinden olan psikolojik çözümlemenin öncüsüdür.