Bir gerilim/macera romanından beklediğiniz her şeyi bu kitapta bulacağınızı düşünüyorum. Aksiyon, vahşet, heyecan, merak.
Bir yanda Pierre Niemans. Öfkesini dizginleyemeyen, agresif ve mesleğinde önde gelen isimlerden biri olan bir polis. Diğer yanda Karim Abdouf. Arap ve tarzıyla gözleri üzerine çeken, meslekte nispeten yeni sayılabilecek bir polis. Meslekte yeni olması, acemi olduğu anlamına gelmiyor ama.
Kitabın ortasına kadar bu karakterlerin kendi ellerindeki dosyaları çözmeye çalışmalarını okuyoruz. Bir noktadan sonra bu dosyaların ortak bir noktası oluyor ve iki polis kafa kafaya verince olayların devamı çorap söküğü gibi geliyor.
Okurken ağzımın sürekli açık kaldığı doğrudur. Heyecandan kitabı okuyamadığım, kalkıp evde bir tur atıp tekrar kitaba döndüğüm ve bu döngüyü sürekli olarak tekrarladığım da doğrudur. Her bir ayrıntıda, kitaptaki her bir dönemeçte yazarın zekasına hayran kaldığım da doğrudur.
Kızarım kızarım kitabı geçen sene okumadığıma ve imza günü için Ankara Kitap Fuarı’na gelen yazarla tanışamadığımım için kendime kızarım
Ben kitabı gerçekten çok sevdim ve beğendim. Yazardan okuduğum ilk kitaptı ama son olmayacağını kesinlikle söyleyebilirim.