"İnsanlar sinekler gibi ölüyordu. Ölüm her yerde bulabiliyordu onları: yataklarında, işlerinde, sokakta yürürken ..."(syf 26)
Profesör James Howard Smith yani Granser
torunlarına 2013 yazında başlayan veba salgınını anlatıyor.Tabi şimdi ben anlatıyor dedim ama Bay Granser salgından hayatta kalan son kişilerden o anlatıyor torunları onu tam anlayamıyorlar bile çünkü devir artık bizim bildiğimiz devir gibi değil teknoloji yok, okul yok, yazı bile yok, tarım yapılmıyor, her taraf yabani bitki ve hayvan dolu kısacası insanlığın başladığı ilk zamanlardaki gibi.İlerlenilen tüm gelişmelerin sıfırlandığını düşünün öyle bir yer olmuş dünya.
Kızıl veba nasıl bir salgın ondan bahsedeyim:
Hastalığın ilk işareti yüzün ve tüm vücudun kızarması; bu mikrop insanları çok kısa bir süre içinde öldürüyor ve vücuduna girdiği kimse asla sağ kalmıyor.İlk belirtilerden sonra kişi 10-15 dk içerisinde ölüyor.O kadar hızlı bir salgın.
Jack London'un bu kitabı 1912'de yayımlanıyor. Kitap da 2010'lu yıllarda ortaya çıkan kızıl vebayı anlatıyor.London yaşadığı yıllarda salgına şahit olmadığı halde böyle muhteşem bir kurguyla 2010'lar yılına dair öngörülerde bulunuyor.Kitap beni etkilemeyi ziyadesiyle başardı.Belki de yaşadığımız koronavirüs salgını ile bağdaşan noktalar olduğu için bu kadar etkilendim.Tavsiye edilir.Keyifli okumalar:)