Kocam Hala Sevgilim mi?

Şebnem Seçkiner

About Kocam Hala Sevgilim mi?

Kocam Hala Sevgilim mi? subject, statistics, prices and more here.

About

Kadın dergilerinde okuduğunuz “Bir ilişkinin heyecanı nasıl korunur?” içerikli bütün makaleleri, çözdüğünüz o aşk testlerini unutun. Burası gerçek dünya! Burası bambaşka... Sevgilimle ayrı olduğumuz dönemlerde hep şunları merak ettim: Beni düşünüyor mu? Başka sevgilisi var mı? Pişman mıdır? Sonra yıllarca hasretle beklediğim, düşündükçe kokusunu burnumda hissettiğim adam geldi, hayatıma yeniden girdi. Daha birkaç ay önce ellerini özleyip ağlıyordum, sonra bir de baktım ki tek taşım havada uçuyor. Hop atıyorum adamın kafaya, hop tutuyorum sonra... Sürekli tek taş fırlatıyorum. Çünkü artık nişanlıyız ve nişanlı olmak demek, aralıksız kavga etmek, sakinleştiricilerle yaşamak demekti. Bu kitapta yolu evlilik sapağına yönelmiş bütün kadınlar ve erkekler var. Ailelerin “Hadi evlenin artık” baskısı, kız istemeler, nişanlılık günleri, “Vay sen benim anama ana demedin, vay sen benim babama amca mı dedin?” tartışmaları... Konu böyle uzar gider. Sonunda her kadın kendine şunu sorar: “Sahi, kocam hâlâ sevgilim mi?” (Tanıtım Bülteninden)
Estimated Reading Time: 5 hrs. 54 min.Page Number: 208Publication Date: July 2018Publisher: Destek Yayınları
ISBN: 9786053114352Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 93.8
Erkek% 6.2
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Şebnem Seçkiner
Şebnem SeçkinerYazar · 4 books
1978 Haziran doğumluyum, Şubat 2010’dan bu yana anneyim, Haziran 2006’dan beri Arkın’ın karısı, Ekim 2009’dan bu yana da halayım… Üniversitem İstanbul İşletme. Ancak şöyle bir gerçek var ki, bir kere bile oraya ait hissetmedim. Hangi okuldan mezunsun sorusunun cevabı benim için her zaman “Avusturya Lisesi.” Erken yaşta başladığım gazetecilik kariyerimde, işin en zevkli kısmı olan aylık bir derginin uzun süreli yazı işleri müdürüyken hamile kaldım, 4 aylık hamileyken dergi kapandı. Tasımı tarağımı toplayıp evde oturmak istedim. Doğurduktan sonra düşünecektim işi. Sonra bir baktım, Şubat 24’te Irmak doğmuş, üzerinden bir sene geçmiş ben hâlâ evdeyim. Bir dönem part time çalıştım, Irmak iki yaşına yaklaşırken full time çalışmayı denedim, bir sürü etken bir araya geldi ve sadece 2 ay sonra yeniden eve dönme kararı aldım. Yanında ben olmalıydım, bir başkası değil. İtiraf ediyorum, evde oturmak hem Irmak hem de benim için iyi güzeldi de, çalışmak da gerekiyordu. İşin maddi boyutunu bir yana bıraktım, manevi olarak da artık evde duramaz konuma gelmiştim. Çalışmaya alışınca, çocuk da biraz büyüyünce evde olmak daha zor geliyor. Çeşitli denemeler yaptım. Temmuz 2012’de sabah 9 akşam 6 (hatta 7) temposuna başladım. Güzel bir iş olmasına rağmen benimseyemedim, baktım aklım sadece “anne-çocuk” konularına çalışır olmuş, 6 ay sonra bıraktım işi. Kariyer konusunda mücadele dolu bir dönemin ardından şimdi hem kendi mesleğimi yapıyorum hem de evden çalışıyorum ve bunu çok seviyorummm… İletişim, sosyal medya ve içerik danışmanlığı yapıyorum. Kızımı kendim okula götürüp kendim alıyorum. Tüm işlerimi okul saatine göre ayarlamaya çalışıyorum. Arada çok sıkışınca da annemden yardım istiyorum. Neden manyakanne dedim kendime? “Manyak”ın sözlük anlamlarından biri de sıra dışı. Ayrıca… Gazdı kolikti, kustu kusmadı, emdi emmedi, yedi yemedi, bezi bıraktı bırakmadı derken sanırım normalin biraz dışına çıktım. İşte bu nedenle de kendime bu lakabı seçmekte bir sakınca görmedim. Fırsat buldukça iki satır yazıyorum ve işte o zaman resmen “hafifliyorum”. Şunu da eklemek istiyorum. Gerçek bir manyak kendine böyle söyler mi? Hayır! İroni yapmak istedim. Birçoklarının aksine kusursuz bir yaşam olmadığını anlatmak istedim. Hatalarımla… Irmak da biliyor zaten bu ismi. Bazen “ama seni yanlış anlarlarsa” diyor. Ben de ona insanları tanımadan bir isimle yargılamanın kötü olduğunu anlatıyorum her seferinde. Çocuk kesin sıkıldı benden. Artı, söylememe gerek var mı bilmiyorum, ama her anne gibi doğumdan sonra bütün değer yargılarım tepe taklak oldu, hayatımın merkezine can kız geldi oturdu. İyi ki de öyle oldu. Burayı seviyorum çünkü hem hayatımızdan kesitler anlatıyorum hem de Irmak’a güzel bir hatıra bıraktığımı düşünüyorum. Zaten kurcalayınca göreceksiniz, aklıma her geleni yazıyorum, annelere yardımcı olacağını düşündüğüm konulara değinmeye çalışıyorum. Kimi zaman da içimi döküp rahatlıyorum. Önerilerinize sonuna kadar açığım. Şebnem Seçkiner