Köleler ve Tutkular, Erhan Bener'in üniversitede sosyal psikolojisi hocası olan başkarakteri ile Hocanın etrafındaki olaylar ile kişiler aracılığıyla kölelikler ve tutkuların mahiyetine yöneldiği bir roman.
Üniversite Hocasının ders ve konferans konuşmaları sayesinde kölelik ve tutkular konusu, dolaysız bir biçimde adeta sosyo-psikolojik bir manifesto gibi okura aktarılırken Hocanın kendisi ilişki kurduğu karakterler ise daha çok diyalog ve iç konuşma yoluyla ifade ediliyor.
Erhan Bener'in çoğu romanında olduğu gibi Köleler ve Tutkular'da da öznenin özü ile görünüşü arasındaki farklılık, iyilik ve kötülük arasındaki sınır ihlalleri duyumsatılıyor.
Bunun dışında, bilhassa romanın sonlarına doğru olaylar büyürken karakterleri küçülüyor ve romanda bir merkez, buna bağlı olarak da okurda ilgi kaybı oluyor.