Komitenin Ruhu Talat Paşa
Mustafa ÇolakSözler ve Alıntılar
"Osmanlı Devleti yavaş yavaş çökmek yerine, Babıali Baskını ile hızlı ama şerefli, bir çöküşü seçmişti. "
Sayfa 51Kitabı okudu
... Bu üst düzey insanlar çaydan sonra hızlı bir şekilde, yanındakinin bile göremeyeceği bir çabuklukta çantalarında değişik çaptaki Browning marka tabancalarını çıkartarak nişan alırlardı. Bu silahla ateş etmede Türklerin üstüne kimse yoktu. En iyi nişancılar Talat ve Enver paşalardı. Bunların 20 adım uzaklıktaki hedefe konan bir yumurtayı veya karton parçasını her defasında vurduklarını gördüm. Talat paşa gülerek "biz tehlikelerin içinde büyük Abdülhamid'in hükümdarlığı döneminde ihtilalcı olmak en tehlikeli oyundu. Bizim kendimizi koruyabilmemiz için iyi nişancı olmamız gerekiyordu." derdi.
Sayfa 31Kitabı okudu
Öldürülmeden kısa bir süre önce Berlin'de Talat Paşa ile konuşmuştum. Savaşı kaybetmiş olmamıza ve gelecek için kara bulutların üzerimizde dolaşmasına rağmen Talat Paşa başını dik tutarak 'başaracağız ve güneş yeniden doğacak' diyordu.
Sayfa 39
"Ben yatağımda ölmeyecegim."
Talat Paşa
..."İngilizler Şerif Hüseyin'e de Yahudilere de aynı sözleri veriyorlar. Fakat savaş bittiğinde ne Şerif Hüseyin'e ne de Yahudilere verilen sözler yerine getirilmeyecektir..."
Talat Paşa, Aralık 1917
Osmanlı Ermenilerinin tehciri keyfi bir uygulama olmayıp, Ermenilerin dışarıda İtilaf Devletleri ile beraber hareket etmeleri, içeride ise devlete isyan etmeleri ve Müslüman köyleri basıp, halka zarar vermeleri sonucu asayişi bozmalarından dolayı, askeri tedbirlerin zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Sevk ve İskân kararı, sadece Osmanlı Ermeni vatandaşlarına yönelik çıkartılmış bir karar değildi. Zaten 30 Mayıs 1915 tarihli beş maddelik kararın hiç bir yerinde "Ermeni" kelimesi geçmemekteydi. ... Dolayısıyla karar, devlet otoritesine karşı isyan etmiş, düşmanla işbirliği yapan bütün gruplar için geçerliydi.