Yıldız Kenter kapağı ve şu sözüyle bizi karşılıyor; "inandığım şeyler için inatla mücadele verdim"
Ve editör bir kaç paragraf ile aslında 5.sayının özetini vermiş ve bizi çiçek kokulu cümleleriyle büyülüyor:
"Biraz eylül sürdük bu sayımıza. Sonra ışığını sahnelerden göklere taşımış bir Yıldız aldık, ilhamı aydınlatsın diye yüreklerimizi. Duvağı yırtılmış kızlar kalır geriye, her sevdanın mahzun gidişinden. Nasılsa işte! Yağmuru eksik ekimler
şiirin mevsimi, sonbaharı ilan eder. Ametist gülüşlü Belkıslar büyür.
Pastoral bir dünyanın içinde. Pandora’nın kutusundan umut çıkmaz bazen. Piraye’nin konukluğu, dudaklarda buruk bir acı bırakır ve kırık bir hayat sızar ince ince ruhlara. Bir Zülal yıldızı kana bularken ellerini, umudun hangi beldelerde yakılan ağıtları sağaltır acıları? Takvimlerde ayrılık mührü taşıyan mevsimler, ömür bitişlerini fısıldar usul usul."
Hoş kalın, hoşça kalın!
İyi Okumalar!