Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Konuş, Hafıza

Vladimir Nabokov

Konuş, Hafıza Gönderileri

Konuş, Hafıza kitaplarını, Konuş, Hafıza sözleri ve alıntılarını, Konuş, Hafıza yazarlarını, Konuş, Hafıza yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"..sek­senler ve doksanlarda burası renkli karşılaşmalara sahne olur­muş (annemin katı mizaçlı babası bile ceketini çıkarıp en ağır raketleri ustaca savururmuş) ama ben on yaşıma gelmiş iken ta­biat, bir geometri problemini silen keçe silgi misali, burayı ta­mamen bozmuştu."
"Beni biçimlendiren aygıtı ne çevremde ne de ırsiyetimde bulabiliyorum; ömrüme karmaşık bir filigran basıp geçen meçhul merdanenin eşsiz tasarımı, ancak, yaşam kâğıdı sanatın lambasıyla aydınlatılırsa fark edilebiliyor."
Reklam
Ne zaman bir insana olan sevgim hakkında düşünsem, sevgimden -kalbimden, şahsi bir maddenin nazik çekirdeğinden- çıkıp, evrenin inanılmayacak kadar uzak noktalarına erişen ışınlar çizmek eğilimindeyim. Bir şey beni, aşkımla ilgili bilincimi, nebulaların davranışı ile (uzaklıkları içinde bir tür delilik sergiler gibidirler), ebediyetin korkunç tuzaklarıyla, bilinmeyenin ötesindeki bilinemezle, çaresizlikle, uzay ve zamanın soğuk, hasta edici karmaşıklıkları ve iç içe geçmişlikleri gibi, tasavvur edilemeyen ve hesaplanamayan şeylerle ölçümlemeye sevk ediyor. Bu akla ziyan bir alışkanlık ama elimden gelen bir şey yok.
Sayfa 292
Uyku, dünyadaki en aptalca kardeşlik; son derece ağır koşulları ve kaba ritüelleri var. Alçaltıcı bulduğum bir zihni işkence, uyku. Ne yazık ki çoğu zaman, yazmanın yoruculuğu ve tüketiciliği, bir-iki saat boyunca korkulu düşler görmeme sebep olan güçlü bir hap yutmak zorunda kalmama, yahut gün ortası uyuklamalarının gülünç rahatlatıcılığına razı olmama yol açıyor, tıpkı ötenaziye özlem duyan sefih bir moruk gibi; ama aklın, insanlığın, dehanın, geceleri bana ihanet etmesine alışabilmiş değilim. Ne kadar bitkin olursam olayım, bilincimden kopmak, bana anlatılmaz ölçüde rahatsız edici geliyor.
Rüyalarımda gördüğüm ölmüş insanlar, eski aziz, parlak hallerine benzemeyen şekilde sessiz, dertli ve tuhaf şekilde kederlidir. Onları, bu dünyada var oldukları sırada hiç gitmedikleri ortamlarda, hiç tanışmadıkları bir arkadaşımın evinde izlemek beni şaşırtmaz. Ölüm bir ayıpmış, utanç verici bir aile sırrıymış gibi, bir köşede yere bakarak otururlar. Ölümlülük böyle zamanlarda -rüyalarda- değil, büyük neşe ve başarı anlarında, bilinç en yüksek terasına çıkmışken, bir gemi direğinden, geçmişten ve geçmişin kalesinden, kendi hudutlarının ötesine bakma şansını yakalar. Ve sisin içinde fazla bir şey görmek mümkün olmasa da, insan bir şekilde, doğru yöne baktığını hissedip mutlu olur.
Dört yaşındayken oynadığım oyunların arka planında, girdiğim ilk mağara vardı (Freud'cu mistiklerin tahmin ettikleri şey değil).
Reklam
Yaşamdan tat almanın koşulu, onun tadını haddinden fazla çıkarmamaktır.
. Benim zevklerim insanoğlunun bildiği en yoğun zevklerdir: Yazmak ve kelebek avlamak. . . .
ilk bakışta sınırsız gibi görünen zamanın, bir hapishane olduğunun önceleri farkında değildim.
Ne zaman bir insana olan sevgim hakkında düşünsem, sev­gimden -kalbimden, şahsi bir maddenin nazik çekirdeğinden- çıkıp, evrenin inanılmayacak kadar uzak noktalarına erişen ışınlar çizmek eğilimindeyim.
Sayfa 292Kitabı okudu
189 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.