Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Konuşmalar Hakkında

Konuşmalar konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Lorca’nın şiir, tiyatro, resim, müzik, dans, halk şarkıları, ninniler hakkındaki konuşmaları... Lorca 1922-35 arasında İspanya’nın ve Amerika’nın çeşitli şehirlerinde, İspanyol sanatının kültürel değerlerini yeniden canlandırmak ve yaymak; şiirlerinde ve tiyatro eserlerinin temelinde yatan estetik fikirleri ifade etmek; sanatsal yaratma sürecini açıklamak için konferanslar verdi. Lorca bu konuşmalarda, aralarında dostlarının da bulunduğu Picasso, Dalí, Miró, Chirico, Severini, Kandinsky, Picabia, Gris, Braque gibi büyük ressamların, Manuel de Falla gibi çağımızın ünlü bestecilerinin, İspanyol Altın Çağı’nın büyük şairi Góngora’nın eserlerinden söz eder. Cante jondoyu, duendeyi, Endülüs bahçelerini, flamenkoyu anlatır... Büyük gayretler sonunda metin haline getirilen bu konuşmalarda, yirminci yüzyıl düşüncesinin ve sanatının en büyük eserlerinin verildiği, Lorca’nın kendi ömrünü de içeren bir dönemde yapılan polemiklerin heyecanı hissedilir. Bu metinlerde Lorca’nın geçerli sanat akımlarına meydan okuyuşlarını hayranlıkla okuyacak, eski ninnilerin mırıltısını duyacak, hepsinden önemlisi duendeyi hissedeceksiniz.
Çevirmen:
Suna Kılıç
Suna Kılıç
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 33 dk.Sayfa Sayısı: 196Basım Tarihi: Şubat 2009Yayınevi: Alef Yayınevi
ISBN: 9789944494298Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 38.5
Erkek% 61.5
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Federico Garcia Lorca
Federico Garcia LorcaYazar · 35 kitap
Federico García Lorca (5 Haziran 1898 – 19 Ağustos 1936) İspanyol şair ve oyun yazarı, aynı zamanda ressam, piyanist ve bestecidir. 27 kuşağının ("Generación del 27") sembol üyelerinden birisidir. İspanya İç Savaşı'nın başlangıcında 38 yaşında iken milliyetçiler tarafından öldürülmüştür. 1898 yılında, İspanya'nın Granada bölgesindeki Fuente Vaqueros kentinde doğan İspanyol şair Lorca, yüzyılının en büyük iki İspanyol şairinden biri olarak kabul edilir. Lorca'nın başarısında çocukluğunun büyük payı vardır. Granada'nın Fuentevaqueros kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Lorca'nın babası ateşli, canlı, neşeli bir adam; annesi ise sessiz ve ağırbaşlı bir kadındı. 1928'de yazdığı Romancero gitano (Çingene Baladı) ile ün kazanan Lorca, Salvador Dalí ile birlikte İspanya'nın çağdaşlaşması için çalışan sanat adamlarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Şiirde, politikada ve ahlak anlayışında modernliğin savunucusu olan Lorca, eşcinsel olması nedeniyle Katolik Kilisesi ile arasının açılmasına neden olur. 1918'de, Burjuvazi sınıfını, yeryüzünü şiirle doldurmuş olan İsa'yı katletmekle suçlayan Lorca, geçtiğimiz günlerde gelmiş geçmiş en başarılı edebiyat eseri seçilen Cervantes'in Don Quixote (Don Kişot)'u bir İsa figürü olarak ele alanlara katılır. Şair kavramını acılar çekmesi gereken bir kimse ile özdeşleştiren Lorca, İsa'nın hem katledilişini kınar, hem de kanının akması gerektiğini ifade eder. "New York'ta Bir Şair" adlı eserinde Manhattan'ı, cesede doymayan bir mezbahaya benzeten Lorca, "hayvanların can çekişenler için öldürülüşünü" kaleme alarak kafasındaki batı anlayışına yönelik eleştirel yaklaşımlarını göz önüne serer. Lorca ve "Deli" lakaplı Salvador Dali, vücuduna saplanan oklar ile tasvir edilen Katolik Ermişi Aziz Sebastian (Rafael)'ı Aziz Yansızlık olarak yapıtlarında tasvir ederler. Dostlarınca apolitik bir sanatçı olarak nitelenen ve herhangi bir görüşe organik bağlarla bağlanmayan Lorca, yazdığı Yerma ve Bernarda Alba'nın Evi isimli oyunlarda ise Katolik Kilisesi, yükselen Nazizm ve milliyetçilik akımlarına karşı olan tutumunu yansıttı. Giyim kuşamında ve evinin dekorasyonunda ölüm ile özdeşleştirdiği beyaz rengi tercih eden şair, burjuva tarzı zevkler ve milliyetçilik ile çatışan çalışmalar yapmakta ve Franco'cuları masumiyeti katletmekle suçlamaktaydı. Şiirlerinin yanı sıra tiyatro için yazdığı ve sahnelediği oyunlarla da ünlenen Lorca, eserlerinde hastalık hastalığını ve ölümü üzerine senaryolarını Kanlı Düğün (Blood Wedding, 1935), Yerma (1937) ve şiirlerinde başarı ile yansıtmış; ölüm - yaşam, verimlilik - kısırlık gibi çelişkiler arasındaki inişli çıkışlı çizgiyi başarı ile yakalamıştır. 19 Ağustos 1936'da doğduğu yörede Franco'nun adamları tarafından öldürülen Lorca, uluslararası camiada - özellikle de bir dönem yaşadığı Arjantin'de oldukça büyük bir yas ve öldürülüşüne duyulan tepki ile - alanında idolleşmiş, saygın fakat marjinal bir edebiyat adamı olarak hatırlanmaktadır. Eserlerinin dünya çapında tanınmasının sebebi Lorca'nın geleneksel İspanyol kültürü ile çağdaş yaşamın sorunlarını içtenlikle işlemiş olmasıdır. Şiirlerindeki yaşama coşkusunu, doğa sevgisini, hüzün dolu duyguları her insan tanır ve kendine yakın bulur. Lorca'nın sade ve derinlikli şiirleri, geniş kitlelerce kabul görmüştür. Sürrealist bir ressam olan Salvador Dali ve yönetmen Luis Bunuel 'in yakın arkadaşıdır.