Kör Baykuş, daha önce hiç görmediğim bir yazım tekniğiyle yazılmış; yazarları dahi derinden etkilemiş, herkese kendinden söz ettirmiştir. Karakterlerin isimleri, olayların geçtiği mekanlar hatta zaman kavramları bile kullanılmamış eserde. Kahraman, afyon bağımlısı bir ruh hastasıdır; güzellik ve dürüstlüğü aramak için yaşar ama kendini bir türlü kurtaramadığı kötülüğe bırakmıştır artık. Zaman ve makam kavramlarından bağımsız bir şekilde yazılan bu eser, geçmiş ve gelecek tüm zamanları iç içe kenetlemiştir; okuyucu olarak, kesinlikle hikayenin başını veya sonunu ( en son sayfalar hariç ) anlamanız çok zor. Eser, hayat ve ölüm aralığına gölgeler, semboller, alegori ve gizli mesajlarla ve baştan sona göndermelerle dolu. Tabi bunda, İran'da yaşanan baskının etkisi de vardır; çünkü hedefi açık açık belli olmadan yapılan eleştiri ve mesajlarla doludur kitap.
güzellik ve hakikati aramaktan mahvolmuş, yılmış bir adamın şeytanlaşması vardır. Güzelliği ve içindeki hislerin kaynağını arayan erkek bunu boşuna arar; çünkü bulacak olsa bile karşısına çıkacak olan kire bulanmış ve ölümlü bir kahpedir ve bu da erkeğe fitne ve suç bulaştırır. İstenilense imkansızdır sadece.
Kitap bunalım, acı, ümitsizlikle dolu; tek kurtuluş vardır, o da sadece ölümdür.
Çok ince bir kitap olmasına rağmen (96) bir günde okunacak kitap değil bu arada
Şimdiden keyifli okumalar