Ailemden öğrendiğim en önemli şey, uyumun gereğiydi! Mutsuzken gülümsemek, acıkmışken birilerini beklemek, hatır için gelmek, sevmediğin yakının elini öpmek, acı çekmek için
doğru zamanları aramak, güçlü olmak, olunamıyorsa güçlüymüş gibi yapmak!
Bütün bunları insan olmak adına yapmak!
Kısacası, eğitimli acılarım vardı benim. Ortalık yerde soyunmazdı yalnızlığım; el içinde ağlamazdı kederlerim..
Düşünüyorum da hastalık hastası olmanın, acınacak-acıtacak bir
şeyler bulmanın, mazoşizmin temelinde, haklı olabileceğin acılar yaratma güdüsü var belki de.