Risk Almamanın Riskleri

Korku Kültürü

Frank Furedi

Korku Kültürü Posts

You can find Korku Kültürü books, Korku Kültürü quotes and quotes, Korku Kültürü authors, Korku Kültürü reviews and reviews on 1000Kitap.
243 syf.
·
Not rated
·
Read in 134 days
Korku Kültürü
Frank Furedi'nin "Korku Kültürü" adlı eseri, modern toplumda korkunun nasıl yaygınlaştığını ve bu korkunun bireyler üzerindeki etkilerini ele alıyor. Kitap, risk algısının yükselmesi ve güvenlik saplantısının nasıl günlük yaşamımızı şekillendirdiğini tartışıyor. Furedi, medya ve politikaların korku yaratmadaki rolünü incelerken, aynı zamanda bireylerin korkularını nasıl beslediğini de açıklıyor. Ancak, bazı bölümlerde tekrarlar ve derinlemesine analiz eksikliği dikkat çekiyor. Bu nedenle, kitaba 10 üzerinden 6 puan veriyorum. Korku ve toplumsal dinamikler üzerine düşünenler için ilgi çekici olabilir, ancak daha derinlemesine analizler arayanlar için yeterli gelmeyebilir.
Korku Kültürü
Korku KültürüFrank Furedi · Ayrıntı Yayınları · 2017103 okunma
Risk bilincindeki bu büyüme insanın özne olarak rolünün kü­çülmesiyle doğru orantılıdır. Son on yılda, insan türünün rolü ve in­san merkezli dünya görüşü (hümanizm) sürekli olarak eleştiri oklarına maruz kaldı. Politik deneyimler, totaliter yönetimlere yol açtıkları iddiasıyla lanetlendi. Bilim ve teknolojinin toplumsal yararını savunanlar gezegendeki ekosisteme karşı sorumluluklarını gö­zardı etmekle suçlandı. Benzer bir biçimde, insan aklının hayvan içgüdüleri karşısında üstün olduğunu savunmak "tür ayrımcılığı" olarak damgalandı. İnsanın özne rolünün küçültülmesi bizim insanlığımızın da ye­niden tanımlanmasına yol açar. Son yıllarda insanın aktif değil pa­sif yönünün öne çıkarılmasıyla birlikte, insanın yıkıcı ve zarar ve­rici potansiyeline dair kaygılar artmıştır. Risk yaratan bireyin ken­disi de risk altındadır.
Reklam
İnsanı korkutan şey gelecek olunca risk karşısında verilen tepki olumsuz sonuçların or­taya çıkması olasılığına yoğunlaşacaktır. Sonuç olarak, riskin anla­mını, toplumun kendisinin değişimle ve gelecekle baş etme konu­sundaki yeteneğini nasıl gördüğü belirleyecektir.
Amerikan medyasındaki risk ha­berleri üzerine yapılan bir çalışma, nükleer enerjiyle ilgili 1960 yı­lındaki haberlerin çoğunun "bu enerjinin nelere mal olacağını değil yararlarını vurguladığını; 1984'e gelindiğinde ise bu oranların ter­sine döndüğünü" ortaya koyuyor. Çalışma ayrıca kürtaj haberleri­nin çerçevesindeki dramatik değişime de işaret ediyor; 1960'da ya­sadışı kürtajların kadınlar için yarattığı riskler vurgulanırken, 1984'te yasal kürtajların cenin için yarattığı tehlikelere yoğunlaşı­lıyordu Görüldüğü gibi medyanın ve diğer kurumların neyin risk olduğunu seçici bir biçimde belirlemesi, risk bilincinin gerisinde bir toplumsal dinamik bulunduğunu gösteriyor.
Korku içindeki bir toplum, riskin kendisini ortadan kaldıramasa bile, riskli sandığı her davranışı mahkum eder.
risk
Yeni ülkeler ve kıtalar keşfetmek üzere yola çıkan kişi -örneğin, Kristof Kolomb-, karşılaşacağı "riskleri" kabullenmişti. Ancak bunlar, nükleer silahlanmadan ya da radyoaktif atık depolanmasından kaynaklanan riskler gibi küresel ölçekte tehlikeler değil, kişisel risklerdi. "Risk" kelimesi eskiden dünya üzerindeki yaşamın yok olması tehdidine değil, cesaret ve macera kavramlarına gönderme yapardı.
Sayfa 96 - AyrıntıKitabı okudu
Reklam
392 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.