Korkunun Çocukları Posts
You can find Korkunun Çocukları books, Korkunun Çocukları quotes and quotes, Korkunun Çocukları authors, Korkunun Çocukları reviews and reviews on 1000Kitap.
Dille beyin arasındaki mesafe iki santim, beyinle kalem arasındaki mesafe kilometredir
İnsanın kafası karar vermediği için karışıktır. Karar veren insanın kafası karışık olmaz.
Bir insanı beceriksiz, yeteneksiz, kabiliyetsiz ve işe yaramaz bir hale getirmek istiyorsanız o insan üzerindeki belli bir korku baskısı kurmanız gerekecektir.
Korku insanı işe yaramaz hale getirir. beceriksiz hale getirir. Varsa yeteneklerini kullanamaz hale getirir ve zayıflatır. İnsanlarda çekememezlik duygusu, kıskançlıklar yaratır. Bir insandaki kıskançlık, fesatlık ve çekememezlik, zayıflığını hissetmesi ile başlar.
- Bunların planı, programı var mı? Nasıl adamlar bu teröristler?
- Bu öyle kolay verilecek bir cevap değil.
Yaşayacaksınız.
Çatışmaların tam göbeğinde olacaksınız.
Dişe diş, göze göz yaşayacaksınız. Adam sizi öldürmeye gelmiş, çeşitli hileler oyunlar çeviriyor, öyle mi hadi gel o zaman. Bu mücadele de eşdeğer rakip olacaksın. Onun düşüncelerinin, kafasından geçenleri baskındı, pusuydu ondan önce düşüneceksin. Bir adım önde olmalısın.Zeki, çevik olmalısın. Değilsen hiçbir şey yapamazsın. Adam fır fır dönüyor gecede 3 yer değiştiriyor. Çok sıkışırsa yatıyor çalı çırpının altına 3 4 gün çıkmıyor. Beton olmuş kafası siyasi eğitimle. Deli olmuş. Beyni yıkanmış. Eline de silah vermişler çok da aşırı disiplin var, acımasızlar. Yanlış yaparsa cezalandırırlar hatta öldürürler. Onların size yapmak istediği sizi sıkıntıya sokmak. Moralinizi bozmak ve yıpratmak. Böyle bir yapıyla karşı karşıyasınız.
Devlet nedir? Devlet iki şeydir; Bir, devlet adamı, iki; kanunlardır. Bu ikisi olmadan devlet olmaz. Buna göre yürüteceksiniz. Siyasi sorumluluk hesap verme işidir. Halka hesap vereceksin. " efendim normal yasalar ve yasaların tanıdığı imkanlarla bu iş olmuyor." O zaman ordu gelir. Ordu geldiğinde kendi yasaları ile gelir.
Ne dağ kadroları, ne şehir kadroları bu halkı ayrıştıramaz. Ancak şudur; bölgeden devlet olarak gücünüzün kesildiğini, zayıfladığını ve eridiğini hissederse halk sizden ayrılır. Diyorlar ki;" efendim sorun siyasal" ne demek siyasal ? İki mesele vardır; bir, dağı temizleyeceksiniz. Halkın üzerindeki baskı kırılacak, halk rahatlayacak. İki, daha sonra işsizliği halledeceksiniz. Herkes çalışacak, herkes üretecek, zihnen, bedenen meşgul olacak. İşi gücü olan insan dağa mağa çıkmaz. Kimse de çıkartamaz. Onu parasından pulundan işlerinden ayıramaz.
Osman Pamukoğlu
- Efendim görevde bulunduğunuz dönemde terörle mücadele de sizi seven sevmeyen herkes başarınızı kabul etmiştir. Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?
- Kendi bölgem için arz ediyorum. Dağ ve Komando Tugayı Komutanı ve Hakkari güvenlik Komutanı'ydım. Sayılamayacak kadar çok operasyon yaptık. 23 kez de Kuzey Irak 'ın içindeki pkk kamplarına hemen her mevsimde saldırı düzenledik. Komutan bendim ama cefakârlığı subay, astsubay ve askerler, onların aileleri gösterdiler. Bende ailelerden gelen bin küsür mektup ve faks vardır. Herkes arkamızdaydı, o bakımdan hiç bir şeyden etkilenmedik. Olumsuzlukları dikkate almadık moralmen çok yüksektik. Hiç bir intihar vakası yaşanmadı. Bende kimseyi rapor etmemişimdir. Bizim astegmenler hâlâ söyler: " korku nedir bilmedik" derler. Çok fedakarlık yaptılar. Ama o dönem zor bir dönemdi. Yani dişe diş, göze göz bir dönemdi. 427 çocuk şehit oldu.
İnsanın kafası karar veremediği için karışıktır. Karar veren insanın kafası karışık olmaz. 22 yılı geçmiş bir mücadelenin 100 küsür çocuğun şehit olduğu, 20 yaşındaki çocuğun şehit olduğu yerde, iki sene anlamadınız, beş sene anlamadınız, on sene anlamadınız. Ama artık olmaz. Karar verin. Sadece şehit cenazelerinde slogan atarak birtakım kalıp laflarla olmaz. Orada gerçekten yüreği yanan annelerdir. Mezara kadar süren, annelerin acısıdır.
Osman Pamukoğlu
Halkı bilgisiz bırakırsanız gerçeklerden doğrulardan habersiz bırakırsanız halk karar veremez. Yanlış insanları yanlış yerlere getirir ve seçer. Demokratlık bana göre budur. Yani, doğruları, gerçekleri onlara olduğu gibi ve halkın anladığı bir uslüpla, tarzla ve örneklerle anlatmaktır.
Osman Pamukoğlu