Şüphesiz Deepak Chopra,okudukça insanı benliğine dahada yaklaştıran bir yazar.Kendimizi,benliğimizi,özümüzü ve tüm yaşamı dahada anlamlandıran bilgiler sunan yazar bu kitabında da okuru özüne daha da yakınlaştırıyor.
Tavsiyemdir.
Eğer bir adam aydınlanmış olduğunu iddia ederse,sadece
“Arzuların çabasızca gerçekleşiyor mu?” diye sorma gereğini duyarım.
Eğer evet derse,düşünüşünün bir çeşit sihirli bir hal aldığını kabul edebilirim.
Ama ikinci bir soru da sorabilirim,
“Arzuların ne doğrultuda?”
Eğer arzularının kendisi için olduğunu söylerse,yerel gerçeklikten kurtulamadığını anlarım.
Ama diğer taraftan eğer arzularının dünya için olduğunu söylerse,tüm evrenin onun için çalıştığını anlarım.
Lokal olmayan gerçekliği kazanmıştır.
Ortaçağ fizikçileri, ölen hastalarını, ruhları çıktığında vücutlarının hafifleyip hafiflemediğini görmek için tartarlardı. Elbette, herhangi bir şey bulamadılar.
Hindistan’da bir insan eğer bir lütüf durumu içinde yaşıyor görünüyorsa, insanlar takdir ederek,
”bırak istediği yere yürüsün; ayaklarının altında çiçekler açacaktır.” derler.
Bağımlı kendi icatlarının dairesel tuzağına düşmüştür;suçluluk hissini yok edecek kadar zevk duyamaz;onu bir sonraki dozu almaktan uzak tutacak kadar suçluluk çekmez.
Bu iki duygu sürekli birbiriyle bitmeyen bir dans içindedirler.