Kötülük ve acı çekmek her zaman insan deneyiminin bir parçası olmuştur ve iyi ve gücü her şeye yeten Tanrı’ya Hristiyan inancı için önemli bir meydan okuma sunmaktadırlar.
Kötülük ve acı çekmek bizim için bir gizem olabilir, ama Tanrı için gizem değillerdir. Kutsal Kitap yazarlarının, iman yaşamının acı, ıstırap ve karmaşıklığın olmadığı gerçek dışı bir idealizme ayıracakları vakitleri yoktur. Tanrı’nın gücü ve bilgeliğinin yalnızca acı çekmek ve kötülüğün karanlık gerçekleriyle mücadele etmek için değil, aynı zamanda onları yenmek ve dönüştürmek, bozulmuş ve yozlaşmış bir dünyada bizi “galiplerden üstün” yapmak için de yeteri kadar büyük olduğundan emindirler.
Samimiyet ve açıklıkla, Peter Hicks kötülük ve acı çekmeyi Tanrı’nın tasarısı ve doğası bağlamı içine koyan bir dizi alakalı Kutsal Kitap’a özgü metni açıklar. Zamanın başlangıcından evrenin yeniden yaratılışına kadar, ilk Diriliş’teki kilit anda, Işık’ın Karanlık’a geldiği ve Tanrı’nın acı çektiği ve zafer kazandığı anda da Tanrı’nın hayrete düşüren karşılığını araştırır.
Değerli uygulamalı kısımlarda kitap, kötülük ve acı çekmenin mevcut olduğu bir dünyada nasıl yaşamamız gerektiğine dair Kutsal Kitap’a özgü öğretiyi araştırır.