Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Köy Enstitüleri Üzerine

Sabahattin Eyüboğlu

Köy Enstitüleri Üzerine Sözleri ve Alıntıları

Köy Enstitüleri Üzerine sözleri ve alıntılarını, Köy Enstitüleri Üzerine kitap alıntılarını, Köy Enstitüleri Üzerine en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Köy Enstitüleri Atatürk'ün Hayatta en hakiki mürşit bilimdir sözünü ve Türk köylüsünü karanlıktan ve kulluktan kurtarma istemini ciddiye alan eğitimcilerimizin kenarda köşede cömertce harcandıkları gösterişsiz bilim çabalarının sonuçlarıdır.
Sayfa 129
Mustafa Kemal bir bilim adamı değildi; ama en büyük isteği sözde bilimin yerine gerçek bilimi getirmek oldu. ''Hayatta en hakiki mürşit ilimdir'' sözünü süs diye yazılmak için değil, bütün hayatını, zaferlerini ve devrimlerini bu gerçekle yoğurduğu için söyledi.
Sayfa 33
Reklam
Köy Enstitülerini İnönü'nün kurtarabilecekken kurtarmadığını sananlara karşı Tonguç'un verdiği karşılık şu olmuştur: Siz ne Köy Enstitülerini biliyorsunuz, Ne İnönü'yü.
Sayfa 96
Enstitülerde öyle her kitap okunmamalıymış, her ileri fikir söylenmemeliymiş. Ya Allah korusun bu çocuklar solcu olursa ne yaparmışısz! O zaman ne vatan sevgisi kalırmış, ne millet düşüncesi. Bu solcu sözünü, gerçek anlamını anlatmadan, iyi veya kötü niyetli insanların eline silah olarak verenler Türk köylüsüne ve Türk devrimine dostluk etmiyorlar.
Sayfa 17
Hasan Ali Yücel insanı politikadan iğrendirmeyen sayılı insanlardan biriydi.
Sayfa 117
Ama olmadı
Bilimin istediği kabuklarımızı kırdıkça kırmak, kendimizi aştıkça aşmak değil midir? Atatürk de bunu istiyor, yetiştireceği insanların kendisini aşacağına inanıyordu.
Sayfa 35
Reklam
İnsanın rastgeldiğine; "Köy Enstitüleri hakkında ne düşündüğünü söyle, kim olduğunu söyleyeyim" diyeceği geliyor.
Cumhuriyetin getirdiği aydınlıkla yeni yeni anlamaya başlıyoruz ki, dilimiz, düşüncemiz, bilim ve sanatımız Türk köylüsünü yani milletimizin çoğunluğunu hesaba katmadıkça, ilerlemeye onun geriliğinden başlamadıkça, en rahat köşklerde, en ışıklı bahçelerde bile gelişemez, en güzel çiçekleri de açsalar olgun dolgun meyveler veremez, kendi kendilerine gelin güveyi olmakla kalırlar.
Sayfa 28
Halk aldanmasına aldanır, ama er geç de görür aldatıldığını.
Sayfa 70
On yedi Nisan elbet Türk solunun Yani Atatürk gibi İnönü gibi laik ve sınıfsız bir yeni Türkiye özleyenlerin bayramıdır. O gün Türk köylüsü kendisini hor görmeyecek, derdine derman arayacak, yanı başında çalışacak, halinden anlayacak hem yerli, hem ilerici bir eğitim kurumuna kavuşuyordu. Bu kurumda köylü, yani Türkiye halkının büyük çoğunluğu tarihinde ilk kez kendi yöneticisini kendi yetiştirecek ve kendi kendini yöneten halkın, yani gerçek demokrasinin yepyeni bir örneğini verecekti.
Sayfa 102
208 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.