Köyün yarısı ağıl, ahır; yarısı ev. Kadınlar belleri kuşaklı, etekleri yerleri süpürüyor, yoksulluğun ve bilmezliğin ağırlığıyla çirkinleşip gitmişlerdi.
"Yani şimdi kabahat bizim mi, sana göre?"
"Kabahat sizin... demeğe dilim varmıyor. Ama birazı siz- de... bizde... aklını başına toplamayan, dünyayı beylerin eline bırakan hepimizde!... Bilmem daha ne desem?"
"Demesen de anlaşılıyor gali!..."
Köylüye gitmesi gereken hizmetlerin zenginlere ve siyasi gücü olan kimselerin işini yürüttüğü bir alt tabaka insanların ezildiği, demokrasinin Sözde uygulandığı bir sistem.
Devlet görevlilerinin köylüden ziyade çıkarlarına veya zenginlere hizmet etmek zorunda kaldığı siyasi bürokrasinin hakim olduğu yönetim biçimini eleştiriyor ,yazar