Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atomlar Yıldızlar Gözlemlenebilir Evren ve Ötesi

Kozmostaki Evimiz

Martin Rees

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Zamanda İleri (ve Geri?) Sarmak
Güçlü kütleçekimi zamanı saptırırdı. (S107) Bir nötron yıldızında saatler yüzde 20 veya 30 yavaş çalışırdı.(S.107) Bir kara deliğin yakınında bu sapmalar daha fazla olurdu. (S107) Eğer bir kara deliğe düşseydiniz, geleceğiniz sonlu olurdu. Son derece şiddetli kütle çekim kuvvetleriyle parçalandırdınız (spagettileşirdiniz) . Bunun yanı sıra hızla dönen bir kara deliğin etrafında olabilecek en yakın yörüngeye kara deliğin içine düşmeden girmeyi başarabilen daha ihtiyatlı bir astronot da ilginç deneyimler yaşardı: Uzay zaman orada öyle sapmış olurdu ki, astronotun saati yavaş çalışır ve dolayısıyla öznel olarak kısa bir süreçte , dış evrende son derece uzun bir gelecek zaman süreci gözlemleyebilirdi. (S.107- 108)
Sayfa 108Kitabı okudu
Evrenimizin ve (biz dahil) içindeki her şeyin kendine has detayları, bir kaza denebilecek şeyin sonucu gibi görünmektedir Yuvamız olan galaksimizin boyutu ve biçimi, evren bir golf topu boyutundayken işlenmiş kuantum dalgalanmaların sonucudur; aynı şekilde, etrafımızdaki Yerel Grup'ta galaksilerin dizilimi de. Güneş'imizdeki gazlar, milyarlarca yıl boyunca, dönen galaksimizdeki kesme hareketleriyle çalkalanmış ve süpernova patlamalarıyla sarsılmıştır. Dünyamız (diğer iç gezegenler Merkür, Venüs ve Mars'la beraber), kayalar ve asteroitlerin bir toplaşımıdır; en büyük çarpma, Ay'ı oluşturan maddeyi çıkarmıştır. Dünya'nın yüzeyi, kıta kayması, volkanik faaliyet ve başka etkilerle biçimlenmiştir. Bu ve başka karasal olaylar, topografya ve iklimi kontrol etmiş, türlerin ortaya çıkışını ve yok oluşunu belirlemiştir. Uzay ve zamanın daha dar bir ölçeğinde, her birimiz -bütün atalarımızın yaşamlarındaki anahtar olaylar olan-zaman ve şansın sonucuyuz. Daha da küçük, mikroskobik ölçekte, genetik mirasımızı, sperm hücrelerinin neredeyse rastlantısal kaderine borçluyuz.
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
Biz 100 milyar yıldız içeren disk biçimli bir galakside yaşıyoruz. Güneş 25000 ışık yılı uzaklıktaki merkezin etrafında dönüyor ve tam bir tur atması 200 milyon yıl alıyor -buna bir galaktik yıl deniyor-..... .......Andromeda, yaklaşık 2 milyon ışık yılı uzaklıktadır. Bizim galaksimiz Andromeda’daki bir gözlemciye aşağı yukarı Andromeda’nın bize göründüğü gibi görünür, onlar da bizi elips biçiminde, yavaşça dönen devasa bir yıldız ve gaz diski olarak görürdü
Karanlık madde
Biz evrendeki baskın maddeden meydana gelmiyoruz. Biz, yıldızlar ve görünür galaksiler, yalnızca kozmostaki tortu izleriyiz; adeta sonradan akla gelen bir fikiriz. Kozmosun büyük ölçekli yapısını ve nihai kaderini çok başka (ve halen bilinmeyen) bir şey kontrol ediyor.
Basit yaşam epey hızlıca ortaya çıkmış gibi görünse de, çokhücreli organizmaların sahneye çıkması için neredeyse 3 milyar yıl geçmesi gerekmiştir. Zaman aralıklarındaki bu fark, her türlü kompleks yaşamın ortaya çıkışı için ciddi engeller olduğunu gösterir. Evrende basit yaşam yaygın olsa bile zekâ fazlasıyla ender olabilir. Bizim kendi ortaya çıkışımız bile muhakkak zaman ve şansın sonucudur. Dünya'nın tarihi yeniden başlatılsaydı, fauna epey farklı olabilirdi. Örneğin dinozorlar yok olmamış olsaydı, insanlara yol veren memeli evrimi zinciri kopmuş olabilirdi. Bir başka tür bizim rolümüzü devralır mıydı? Bunu tam bilemeyiz. (S43-44)
Yaşamın Dünya'daki gelişiminde kilit evreleri kabataslak olarak biliyoruz. Öyle görünüyor ki, en basit organizmalar, yaklaşık 4 milyar yıl önce, meteor çarpması sonuncu Dünya'nın aldığı en son ciddi darbeden sonra yerkabuğunun soğuduğu 100 milyon yıl içinde ortaya çıkmıştır. Gelgelelim, ilk ökaryot (çekirdekli) hücrelerin ortaya çıkmasından önce neredeyse 2 milyar yıl, çok hücreli hayatın ortaya çıkmasından önce ise belki bir milyar yıl daha geçmiş gibi görünmektedir. Hayvanların en standart beden tiplerine dair en eski kanıtlar, yarım milyar yıl önce Kambriyen Patlaması olarak bilinen döneme dayanır. O dönemden itibaren karadaki yaratıklarda engin bir çeşitlilik görülmüştür; bu süreç elbette, tıpkı 65 milyon yıl önce dinozorları yok eden olay gibi, büyük yok oluşlarla bölünmüştür
Reklam
D.H Lawrence söyle yazmıştır:"Gözüm nasıl benim bir parçamsa ben de Güneş'in parçasıyım."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.