Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği'ni okuyorum. Ve bir atıf Oidipus'a... biraz zaman geçiyor bir atıf daha ve sonra bir atıf daha... Bakıyorum... okuma listemde. Demek ki diyorum artık okunma zamanı gelmiş ve kısa bir okuma arasında -keyifle denmez ama- Kral Oidipus'u okuyorum. Önce Kundera'nın esere dair kısa özetini paylaşmak isterim;
"Oidipus hikayesi herkesçe bilinir; çocukken terk edilen Oidipus, Kral Polybos' a götürülür ve onun tarafından büyütülür. Delikanlı Oidipus, bir gün bir dağ yolunda
at süren bir soyluya rastlar. Aralarında kavga çıkar ve Oidipus soyluyu öldürür. Sonra Kraliçe Epikaste' nin kocası ve Thebai kentinin kralı olur. Oysa dağlarda öldürdüğü
adamın babası, yatağına girdiği kadının ise anası olduğundan haberi yoktur. Bu arada kader, halkına veba hastalığını musallat eder ve bu salgın hastalık nedeniyle onlara büyük acılar çektirir. Oidipus halkının çektiği acıların nedeninin kendisi olduğunu anlayınca gözlerini kör eder ve o kör haliyle Tebai'den çıkar gider."
Tragedyaların babası sayılan eserle ilgili olarak ekleyebileceğim tek husus Oidipus'un öz ana ve babasıyla yaşadığını sandığı sırada babasını öldüreceğine ilişkin kehaneti öğrendiğinde verdiği tepki olacak sanıyorum. Oidipus baba katili olmamak için kaderinden kaçarken çıktığı yolda babasının katili olur ve ardından diğer felaketler gelir.
Yani özetle "kaderden kaçamaz insan" yahut "kaderden kaçarken kaderine koşar insan" da diyebiliriz.
Keyifli değil ama iyi okumalar diliyorum...
Kral OidipusSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198.8k okunma